Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Independent Türkçe'den Cihat Arpacık'a konuştu. Davutoğlu "6 lider Erdoğan karşıtlığında birleşiyor" eleştirilerine "Biz otoriter sisteme karşıyız diye cevap verdi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına ilişkin konuşan Davutoğlu, "Şu ana kadar herhangi bir genel başkanın kendi adaylıkları ya da masa dışından biri adaylık meselesi gündeme gelmedi. Ve aramızda aldığımız ilkesel kararda, seçim sürecine girmeden bu meselenin konuşulmasının Türkiye'deki ortamı özellikle iktidarın yönlendirmek istediği algı bakımından olumsuz etkileyeceği yönünde." dedi.

Davutoğlu ile Cihat Arpacık'ın röportajından öne çıkanları şöyle;

Cihat Arpacık: 6'lı masanın ilk toplantı süreci sona erdi. Liderler adayın konuşulmadığını söylüyor ama Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir adaylık niyeti olduğunu artık biliyoruz. Kılıçdaroğlu'na masada bir blokaj var mı?

Davutoğlu: Blokaj olması için gündeme gelmiş olması lazım. Şu ana kadar herhangi bir genel başkanın kendi adaylıkları ya da masa dışından biri adaylık meselesi gündeme gelmedi. Ve aramızda aldığımız ilkesel kararda, seçim sürecine girmeden bu meselenin konuşulmasının Türkiye'deki ortamı özellikle iktidarın yönlendirmek istediği algı bakımından olumsuz etkileyeceği yönünde. Gün gelecek bu konu konuşulacak. Hiç kimse merak etmesin. Bu konular konuşulduğunda en sağlıklı kararı yine karşılıklı saygı içinde 6 lider birlikte alacağız.

Cihat Arpacık: Toplumun bir kesiminin genel kanaati, 6 liderin Erdoğan karşıtlığında nedeniyle bir araya geldiği yönünde. 6 lider bir seçim zaferi kazanırsa o ayrışmalar daha keskin olmayacak mı? 6 lider zafer kazansa bile içlerindeki ayrışma nedeniyle ülkeyi yönetemeyeceklerine yönelik bir söylenti dolaşıyor mesela?

Davutoğlu: Her şeyden önce şunu düzeltelim. Kendi adıma da söylerim, gördüğüm kadarıyla diğer liderler adına da böyle; bizi bir araya getiren Erdoğan karşılıklı değildir. Herhangi bir kişisel karşıtlık da değildir. Benim siyasi mücadelemde de böyle bir kişisel karşılık yok. Bizim karşıt olduğumuz şey otoriterliktir. Eğer Erdoğan yerine ismi geçecek, diyelim ki AK Parti ve Bahçeli bir sürpriz yapıp aday olsa bu mücadele ona karşı da olur. Altı partinin ilk açıklaması, Erdoğan'a karşı hangi liderin aday olacağı değildi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşı parlamenter sistem açıklamasıydı. Karşıt olduğumuz şey bir sistemdir. Tek bir kişinin otoriter bir anlayışla adaleti kontrol ettiği, liyakatsiz, ehliyetsiz insanları atama gücünü elde ettiği, gece yarısı kararnameleriyle üniversitelerin kapatıldığı, insanların hukuk dışı yöntemlerle cezalandırıldığı, kimsenin geleceğinden emin olmadığı bir otoriter yapıya karşı biz hareket ediyoruz. Açık ve net ifade edeyim: Erdoğan'la şahsi herhangi bir sorunum yok. Erdoğan, birlikte de çalıştığımız, eski bir arkadaşımız olarak eğer Türkiye'yi yolsuzluklara, yokluğa, adaletsizliğe, götürmemiş olsaydı hiçbir karşıtlığımız da olmazdı. Bu bir kişisel karşıtlık değil. Bu ilkesel bir karşıtlık ve ilkesel bir duruş. Tabii ki 6 partide bir sonraki seçimde birbirleriyle de rekabet edecek ama öncelikli hedefimiz ülkeye önce geçiş süreciyle, parlamenter sistemin, demokratik hukuk devletinin egemen olacağı bir rehabilitasyon dönemini yaşatmak. Orada bir sıkıntı doğacağını zannetmiyorum. Ondan sonra yine aramızda rekabetler, farklılıklar olacak. Bugün de farklılıklar var