Seçime sayılı günler kala başlattığımız “Anadolu İş Dünyası Yeni Hükümetten Ne Bekliyor?” konulu yazı dizimiz bugün; Bursa, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Balıkesir ve Çanakkale ile devam ediyor. Bu bölgelerdeki iş dünyasının temsilcileri, 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek seçimlerde ülkeyi yönetecek yeni hükümetten ve ekonomi yönetiminden, yatırım ortamının iyileştirilmesi için acil olarak neleri beklediğini dile getirdi. İş dünyasının; ekonomide istikrarı sağlayacak politikalar üretilmesi, enflasyon için gerçekçi bir hedefin belirlenmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve hızlı bir restorasyon döneminin başlamasını gibi talepleri öne çıkıyor…         

MATLI: MAKRO EKONOMİK İSTİKRARI SAĞLAYACAK POLİTİKALAR BEKLİYORUZ

Üretimde yaşanan sıkıntılara; pandemi, Rusya-Ukrayna savaşının global etkilerinin olduğunu dile getiren Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı, deprem felaketinin de bu etkiyi artırdığını belirtti. Matlı, yeni hükümetten beklentilerini şöyle anlattı: “Deprem ve sel afetlerinin etkileri, mevcut enflasyonist ortam, finansmana erişimde yaşanan sıkıntılar ve küresel iklim değişikliklerinin getirdiği öngörülemez gelişmeler gibi temel problemlerle mücadele etmek zorunda kaldığımız bir dönemde seçim atmosferine girdik. Bu nedenle yılın ilk yarısında seçim ekonomisinin uygulanacağı, ardından çok daha farklı politikaların devreye alınacağı bir 2023 yılı ile karşı karşıyayız. Bu kritik dönem 2023 yılının ekonomik anlamda ülkemizin gideceği yönü belirleyecek. Türk iş dünyası olarak tüm zorluklara rağmen Türkiye’yi küresel bir ekonomik güç haline getirme vizyonuyla üretmeye devam ediyoruz. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlayacağımız 2023 yılında, motivasyonumuzun artarak devam etmesini sağlayacak proaktif hamlelerin yılın kaderini değiştireceğine inanıyorum. İş dünyası temsilcileri olarak ekonomik dengesizliklerin derinleştiği bu dönemde seçimin ardından gelecek yeni yönetimden öncelikli beklentimiz, makro ekonomik istikrarı sağlayacak politikaları devreye almasıdır. Bu noktada firmaların bu zorlu süreci rahat atlatabilmeleri için öncelikle finansmana erişiminin kolaylaştırılması, ekonomide güven ve istikrar ortamının tesis edilmesi, rasyonel faiz politikasının izlenmesi, dalgalı kur rejimi ile uyumlu olmayan tedbirlerin kaldırılması gerekiyor. Enflasyonist baskıların azaltılması, enerji ve hammadde başta olmak üzere üretimin üzerindeki maliyet yükünün aşağı çekilmesi, istihdamı koruyacak tedbirlerin uygulanması, yatırımların önündeki engelleri kaldıracak regülasyonların yapılması da gerekiyor. Tüm bunların yanı sıra dünyadaki en kritik sektörlerin başında gelen gıda sektöründe de üreticimizin desteklendiği politikaların çeşitlendirilerek hayata geçirilmesi, tarımda büyük potansiyele sahip olan ülkemizin bu alandaki avantajını ortaya çıkaracaktır. İnanıyorum ki 2023 yılının ikinci yarısında uygulanacak yeni ekonomi politikalarıyla Türkiye, bu krizi de lehine çevirmeyi başaracaktır. Unutmamalıyız ki yaşadığımız her zorluk aynı zamanda yeni fırsatları da içinde barındırır.”

ESKİNAZİ: ACİL ÇÖZÜM BEKLEYEN 3 SORUN VAR

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, seçim sonrası görev alacak hükümetin acil çözmesi gereken üç sorun olduğunu ifade etti. Eskinazi, şunları söyledi: “Dünyada bir anda düşen enerji fiyatlarına karşın Türkiye’de fiyatlar yavaş yavaş düşürülüyor. İhracatçıların rekabetçiliğinin artması için ülkedeki enerji fiyatlarının dünya piyasalarındaki fiyata bir an evvel kavuşması gerekiyor. İkinci bir mevzu ise ithalata dayalı ihracat yapan sektörleri zora sokan, döviz kurlarındaki makasın bir an evvel kapatılması. Bu makas olduğu müddetçe yüzde 5-7 civarında olan karlılığımız tamamen ortadan kalkıyor. Bunun yanında kredi bulmakta yaşadığımız zorluklar var. Mümkün olduğu kadar çabuk kredi musluklarının açılmasını ve ihracat için gerekli devlet desteklerinin ve Merkez Bankası kaynaklı kredilerin bir an evvel zaman kaybedilmeden ihracatçılara verilmesini istiyoruz. Daha sayılacak çok problem var ama ben acil olarak bu üç konunun bir an evvel halledilmesini ve sektörlerimizin bütün ihracatçının önünün açılmasını diliyorum. İlk etapta bir iki hafta içerisinde bunların halledilmesi lazım.”

ÖZGENER: ENFLASYON HEDEFLERİ GERÇEKÇİ ŞEKİLDE REVİZE EDİLMELİ

İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, “Enflasyondaki düşüşün nasıl sağlanacağıyla ilgili soru işaretlerinin giderilmesi amacıyla enflasyonla ilgili önümüzdeki 5 yıllık hedeflerin gerçekçi bir şekilde revize edilmesini bekliyoruz” dedi. Özgener, taleplerini şöyle sıraladı: “Ülkemizin yeniden güçlü bir şekilde doğrudan yabancı sermaye akımlarını çekmesi için uluslararası finans dünyasına güven tesis edilmesine yönelik adımların atılmasını diliyoruz. Yapısal olarak cari işlemler açığını düzeltmek için seçim sonrası eylem planının oluşturulması önem verdiğimiz bir diğer konu. Katma değerli ihracat yapılması, ihracatın madde ve ülke bazında çeşitlendirilmesinin teşviki ve ihracatımızın ithalatı karşılama oranının artırılmasına yönelik uygulamaların devreye girmesini bekliyoruz. Banka ve özel sektörde bilançoların bozulma riskine karşı sermayelendirme ihtiyacı ile ilgili çözüm alternatiflerinin açıklanmasını diliyoruz. Uluslararası çevreden gelebilecek negatif şoklara karşı, dayanıklılığın artırılması için enflasyon- cari açık-büyüme üçgeninde alternatif senaryo çalışmalarının yapılmasını istiyoruz. Reel sektörün finansman ihtiyacının karşılanmasına yönelik kredi ve teşvik politikalarına ağırlık verilmesi gerekiyor. Büyümenin kamu altyapı yatırımları ve inşaat sektörü ağırlıklı yapıdan üretken sektörlerin teşviki ile sanayi üretimine ve ihracata dayalı büyümeye dönüştürülmesi için alınacak önlemlerin açıklanması lazım.”

KESTELLİ: HIZLI BİR RESTORASYON DÖNEMİ BAŞLAMALI

“Seçimleri kim kazanırsa kazansın, iş dünyası olarak ilk icraat gününden itibaren hızlı bir restorasyon döneminin başlamasını bekliyor ve talep ediyoruz” diyen İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, yeni hükümetten beklentilerini şu şekilde anlattı: “Hızlı bir restorasyon için Türkiye’ye ve Türk ekonomisine güveni artırmalıyız. Avrupa Birliği ile ilişkilerde müzakere sürecini canlandırmalıyız. Hukukun üstünlüğü, eğitim, liyakat, şeffaflık, kurumların bağımsızlığı gibi konularda her kesimi kucaklayan somut adımlar atmalıyız. Doğrudan yabancı sermaye girişini artıracak adımları hızlandırmalıyız. Tüm bunları yaparken şunu asla aklımızdan çıkarmamalıyız: Türkiye, karşılaştığı sorunları aşabilecek potansiyele sahiptir. Yeter ki birlik ve beraberlik içinde ve doğru bir yol haritası belirleyip o yolda sağlam adımlarla yürümeyi başaralım.”

 

ZEYTİNOĞLU: ÖNCELİKLE YATIRIM ORTAMI İYİLEŞTİRİLMELİ”

Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, taleplerini şöyle sıraladı: “Öncelikle yaklaşan seçimlerin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Bizler için öncelikli olan; ekonomik büyüme, üretimin ve istihdamın artması, ülkemizin diğer dünya ülkeleri ile rekabet gücünü koruması ve bu gücü artırmasıdır. Türkiye ihracat ile büyüyen bir ülke ve biz sanayiciler, ihracatımızın artması adına büyük gayret gösteriyoruz. Bu noktada tüm ihracatçılarımızı ve sanayicilerimizi yarattıkları katma değer için bir kez daha kutluyorum. Seçimlerden sonra da yeni hükümetin önceliği yatırım ortamının iyileştirilmesi olmalıdır. Avrupa Birliği ile beyaz bir sayfa açılıp, yabancı sermaye yatırımlarının ülkemize çekilmesi cazip kılınmalıdır. Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının ülkemize gelmesi demek, öncelikle istihdamın artması demektir. Her fırsatta dile getirdiğimiz çalışan sayısının kalıcı olarak artırılması yabancı sermaye yatırımları ile mümkün olacaktır. Bunun yanında ülkemizin en büyük ticaret partneri olan Avrupa’nın ihracatımızdaki payı yaklaşık yüzde 60’tır. Avrupa ile ticaretimizin TIR ile devam etmesinin sürdürülebilir olmadığını düşünüyoruz. Pazarımızda bu kadar büyük bir yere sahip olan Avrupa ile ticaretimizin daha hızlı ve kolay olması adına hızlı demiryolu ağını çok önemsiyoruz. Bu konudaki çalışmaların AB aday ülke statüsü ile AB fonlarını kullanarak daha da hızlandırılmasını gerektiğini düşünüyoruz. Diğer taraftan AB yeşil Mutabakatı çerçevesinde ihracatımızın sınırda karbon vergisinden olumsuz etkilenmemesi için AB ile uyumlu ETS’nin hızla kurulması ve yeşil dönüşüm için yapılacak yatırımlarda firmalarımızın desteklenmesi öncelikli çalışmalar arasında olmalıdır.”

ALTUĞ: TOLERE EDİLEMEZ VAATLER İŞ DÜNYASINI SIKINTIYA SOKABİLİR

Ülkemizin geleceği için özellikle hoşgörü içinde bu süreci geçirip iş dünyası olarak mutlaka önlerine bakmaları gerektiğini kaydeden Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı A. Akgün Altuğ’un yeni hükümetten beklentileri ise şöyle: “Ancak son günlerde siyasiler tarafından seçmene birçok vaatler veriliyor. Ama bir de piyasa gerçekleri var. Siyasi partilerin seçim vaatlerinin ekonomik anlamda sonrasında tolere edilemez olması seçim sonrasında iş dünyasını sıkıntıya sokabilir. 3 yıla yakın bir süredir zor günler geçiren bir iş dünyası var. Buna rağmen canla başla çalışmaya, sanayinin çarklarını döndürmeye çalışıyoruz. Ancak iş dünyamız bu ekonomik yükü kaldıracak gücü kaybetmeye başladı. Ekonomik gelişmenin devam etmesi için yeni gelecek hükümetin yeni reformlara odaklanması, yeni teşvik paketlerinin bir an önce tabana yayılması, iş dünyasına tamamen yüz çeviren kamu veya özel bankaların tekrar iş dünyasının yanında yer alması gerekiyor. Bir diğer çözüm bekleyen konu ise mülteci sorunu. Önümüzdeki seçim sürecinin ardından mülteci sorununun mutlaka çözülmesi gerekiyor. Ülkemizde 10 milyonu aşkın başıboş mültecinin bulunması bizim geleceğimiz için asla sağlıklı değil. Bunu hepimiz görüyoruz. Kim iktidar olursa olsun bu konuda acil bir çözüm getirmesi gerekir. Kısaca seçim sürecinden sonra iş dünyamızın hareket alanının açılmasını temenni ediyoruz.”

BAYSAL: HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VE YARGI BAĞIMSIZLIĞI İLK İŞ

Balıkesir Sanayici ve İş İnsanları Derneği Başkanı Ümit Baysal, “Öncelikli olarak yapısal reformlar diye adlandırdığımız; hukukun üstünlüğünü ve yargı bağımsızlığının sağlanmasını bekliyoruz” dedi. Baysal, şöyle devam etti: “Denge ve denetleme mekanizmalarını çalıştırmalı, çoğunlukçuluğu değil çoğulculuğu esas almalı, ifade özgürlüğünü tam olarak tesis etmeli. Kamuda hesap verebilirliği yerleştirmeli, atamalarda liyakati esas kılmalı, özerk kurumların bağımsızlığını güvence altına almalıyız. Ekonominin dinamiklerinin piyasa koşulları çerçevesinde şekillendirilmesi, Merkez Bankası’nın tam bağımsızlığı, ticaret kısıtlarının olmaması, finansmana erişim kolaylığı ve öngörülebilirlik ile ilgili adımlar acil olarak atılmalı. İstatistiklerin güncel ve reel hale getirilmesi gerekiyor. Kayıt dışılıkla mücadele ile ticari etik mevzuatının oluşturulması beklentilerimiz mevcut.” 

BEKKİ: YATIRIM ORTAMINI İYİLEŞTİRMEK ACİL

Güney Marmara Sanayi ve İş İnsanları Federasyonu Başkanı Abdullah Bekki, şu anki durumda en büyük sorunun yatırım ortamının tarihimizin en kötü sürecinden geçmesi olduğunu söyledi. Bekki, diğer beklentileriyle ilgili şunları söyledi: “Koşulların iyileştirilmesi için öncelikle uzun vadeli kredi koşullarının iyileşmesi çok önemli. Bunun dışında enflasyon ekonomi üzerinde çok büyük tehdit. Alım gücü kötüleşti enflasyona paralel. Gelir dağılımı iyileşmeli. Çalışanların milli gelirden aldığı pay küçülüyor. Üretime ve ihracata destekler yeterli değil ve en önemlisi de ülkede vergi kaçağı ve kayıt dışı ekonomi çok fazla buna mutlak önlem alınmalı.”        

BAŞ: KUR İSTİKRARI EN BÜYÜK BEKLENTİMİZ

Biga Ticaret Borsası Başkanı Bülent Baş, “Biga iş dünyası olarak döviz hareketliliğinin azaltılarak istikrarlı hale gelmesi en büyük taleplerimiz arasında. Düşük faizli ekonomi politikaları devam etmeli. Hayvancılık sektörü ile ilgili olarak aile işletmelerine mevcuttan büyük destekler verilmesi gerekiyor. Hayvan sayısının arttırılmasına yönelik çalışmalar hızlandırılmalı ve hatırı sayılır gerçekçi desteklemeler verilmeli. Süt fiyatlarının üreticinin memnun olacağı seviyelere çıkarılması gerekiyor. Süt fiyatları için ciddi oranda destek verilmesinin yanı sıra hayvan sayısının arttırılması sağlanmalı. Başta bölge ve ülke çiftçimize ve hayvancılık sektörüne yönelik sağlanan teşvikler fiyat olarak yeniden güncellenmeli. Ülkemizin kalkınması için tarıma daha fazla önem verilmeli. En önemli taleplerimiz arasında tarımda sözleşmeli modele geçiş sağlanmalı. Ayrıca çiftçimizin ve hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren çalışanlara yönelik SGK desteği sağlanmalı” diye konuştu.

ULUSAL: İŞ DÜNYASINA VERİLEN KREDİ DESTEĞİ ARTIRILMALI

Asrın İşadamları Derneği (ASRİAD) Başkanı Rıdvan Ulusal, seçim sonrası beklentileri ile ilgili: “İş dünyasına verilen kredi desteği ve vade süreleri artırılmalı. Aynı şekilde sanayi için önemli maliyet olan elektrik, doğalgaz gibi temel girdilerde indirim sağlanmalı, vergi affında süre uzatılmalı, ekonomide istikrarın sağlanması seçim sonrasının ana gündemi olmalıdır” dedi.

FİLİZFİDANOĞLU: PROSEDÜRLER AZALMALI, SADELEŞTİRİLMELİ

Yeni hükümetten iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesini beklediklerini belirten MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı İsmail Filizfidanoğlu, diğer beklentileriyle ilgili şunları söyledi: “Finansmana ve teşviklere ulaşım daha kolay olmalı ve prosedürler daha azaltılarak sadeleştirilmesi gerekir. İstikrarlı bir ekonomi programı uygulanmalı. İş dünyası önünü görebilirse daha hızlı yatırım planlaması yapar. Şu anda belirli alanlarda ihracat problemleri yaşanıyor. Bu da baskılı döviz politikasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla ihracatçı için daha rekabetçi bir döviz politikasının oluşturulması gerekir. Ayrıca geçmiş dönemlerde istihdamı artırmaya yönelik verilen iş başı eğitimi gibi teşviklerin yeniden uygulanması istihdam artışına katkı sağlayacağı gibi işsizliğin azalmasına da katkı sağlayacaktır.”