İkinci turunun 28 Mayıs'ta yapıldığı Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından döviz kuru, halihazırda süren yükselişini hızla katladı. Hazine ve Maliye Bakanlığına Mehmet Şimşek’in atanmasından sonra ise piyasalarda görülmemiş rekorlar peş peşe geldi. Yüzde 7-8 artışlarla dolar 23’ü, euro 25’i geçti.

Dünkü ‘kur şokunu’ değerlendiren uzmanlar, TL’nin kademeli olarak değer kaybetmesini beklediklerini ancak bunun ölçülü olmadığını dile getirdi. Aralık 2021’deki benzer bir şok beklemediklerini dile getiren uzmanlar fiyatların dengeye oturmasıyla oynaklığın düşeceğini söyleyerek, faiz artışına dikkat çekti.

 

'DEĞER KAYBINA ÖLÇÜLÜ DEMEK ZOR'

ekonomim.com'dan Şebnem Turhan’a konuşan Gedik Yatırım Baş Ekonomisti Serkan Gönençler şunları söyledi:

"Seçimlerin ardından ekonomi yönetiminin hem ihracatı desteklemek hem de yıllık yüzde 60-70 temposuyla artış gösteren tüketim malı ithalatını sınırlandırmak için TL’nin kademeli olarak değer kaybetmesine izin vermesi zaten beklenen bir gelişmeydi. Bununla beraber, kur korumalı mevduat (KKM) büyüklüğünün 125 milyar dolara ulaşması nedeniyle, TL’deki sert değer kayıpları kamu için çok büyük bir yük doğuracağından, bu değer kaybının ölçülü olarak gerçekleşmesi de gerekiyor.

 

Ancak, kurda son birkaç günde görülen hareketin ölçülü olduğunu söylemek giderek zorlaşıyor. Bu hareket, Mehmet Şimşek’in atanmasıyla artan konvansiyonel ekonomi politikalarına dönüş beklentileriyle birlikte, Merkez Bankası’ndan bir faiz adımı atılması beklentilerini (olağanüstü bir toplantı da dahil olmak üzere) pekiştirebilir."

'ARALIK 2021'DE YAŞADIĞIMIZ GİBİ OLMAZ'

Marbaş Menkul Genel Müdür Yardımcısı Soner Kuru ise şöyle konuştu:

"Seçim öncesi özellikle kurun belirli seviyelerde suni yöntemlerle baskılanmış olması orada bir miktar köpük oluşturmuştu. Mehmet Şimşek’in verdiği sinyaller üzerinden bir okuma yaptığımızda serbest piyasa mekanizması içinde kalınarak fiyatların olması gerektiği yere gelmesine izin verileceğini anlıyoruz. Bunu bir normalleşme olarak takip ediyoruz.

 

Kur için birçok adil değer hesaplaması yapılabilir ancak son bu buçuk yıllık perspektifte kurun, fiyatların genel seviyesi kadar yükselmediğini takip ettik. Bu yükseliş hareketinin Aralık 2021’de yaşadığımıza benzer bir atağa dönüşme ihtimalini çok düşük görüyoruz. Fiyatlar kendi dengesine geldikten sonra volatilite düşecektir. Önümüzdeki dönemde Merkez Bankası faizlerinin piyasa faizlerine yakın şekilde güncellenmesini bekliyoruz."