Uşak Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Tahir Gönen, Ege Bölgesi'nin deprem özelliklerine dair açıklamalarda bulundu. Ege Bölgesi'nden geçen fay hatlarının Kuzey Anadolu'daki fay hatlarına göre daha kısa yapıda olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Gönen, "Kuzey Anadolu fay hattında daha uzun kırımlar meydana geliyor. Dolayısıyla daha uzun süreli depremler üretebilirken, Ege Bölgesi'ndeki faylar kısa olduğu için çok uzun süreli depremler beklenmiyor.

Ege'de deprem açısından Denizli, Aydın ve Manisa çok riskliyken, Uşak avantajlı. Uşak'ın kuzeyine doğru baktığımızda Kütahya Gediz ile Uşak Banaz'a doğru, güneyinde ise Denizli Çivril'den Afyon Dinar'a doğru bir fay hattı bulunmaktadır. Uşak'ın kuzey ve güney kesimlerinde bulunan fay hatlarından Uşak merkezi 1'inci derecede etkilenmez" ifadelerini kullandı.

6475751.jpgUşak Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Tahir Gönen

'TORBALI VE ÖDEMİŞ DAHA AZ RİSKLİ'

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetlerindeki depremler sonrası Ege Bölgesi'nde de deprem senaryoları üzerine çalışıldığını ifade eden Doç. Dr. Tahir Gönen, Kütahya Gediz'deki depremin 6.5 büyüklüğünde, Denizli'nin Çivril'dekinin ise 5.5 büyüklüğünde olmasının beklendiğini ifade etti.

İzmir'in bazı bölgelerinde deprem riski olduğunu dile getiren Gönen, bazı ilçelerinin de bu riskten daha uzak konumda olduğunu kaydederek, "İzmir'in bazı bölgeleri riskli. Torbalı ve Ödemiş riskli bölgeye daha uzak konumda. Bu nedenle deprem riski açısından daha şanslı bir konumda bulunan Uşak, afet gibi durumlarda bir lojistik merkezi haline getirilebilir" şeklinde konuştu.