İçeride maliyetler ve kur baskısı, dışarıda ana pazarlardaki talep zayıflığı ve Çin’in geri dönüşü ihracatta kayıpları artırıyor. En büyük ana pazar olan AB dahil, tüm ülke gruplarında kan kaybı yaşanırken, sadece Rusya ve çevresine ihracat arttı. BDT ülkelerine ihracat artışı ilk 4 ayda yüzde 58 oldu.

Enerji ve işçilik maliyetlerindeki artış, ana pazarlardaki talep düşüklüğü, pandemide kapanan Çin’in hızlı dönüşü, yanı sıra baskılanan kur nedeniyle kaçan siparişler 2022’nin ikinci yarısından itibaren ihracat iklimini önemli ölçüde aşındırdı. Pandemi sonrası arkasına aldığı rüzgarı kaybeden ihracatçılar, en büyük ana pazar AB olmak üzere, ABD, Ortadoğu ve Afrika’da ciddi kayıplar yaşıyor. Genel ihracattaki düşüşü sınırlayan ise Rusya ve çevre ülkelerine yapılan ihracattaki yüksek artış oldu. Eğer ilk 4 ayda BDT ülkelerine gerçekleştirilen ihracat, geçen yıl ile aynı kalsaydı, genel ihracattaki düşüş oranı yüzde 3 değil, yüzde 6,5 olacaktı

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) önceki gün açıkladığı ve nisan ayında yüzde 17’lik düşüşe işaret eden ihracat verileri, dış ticarette geçen yılın ikinci yarısından itibaren baş gösteren sorunların en net sonucu olarak dikkat çekti.

Zira Haziran 2022 sonrası enerji ve işçilik maliyetlerinde yaşanan artışa, Türkiye’nin ana pazarı AB’de ve ABD’de başlayan resesyon endişeleri de eşlik edince siparişler düşmeye başlamış, bu durum pandemi sonrası yakalanan ihracat rüzgarını kesmişti.

 

Tüm bunlara bir de uzun süredir sistematik olarak döviz kurunun baskılanması eklenince fiyat rekabetinde geriye düşen ihracatçı, birçok sektörde pazarını, navlunların pandemi sonrası seviyelere gerilemesinin de etkisiyle Çin’e ve Uzakdoğu ülkelerine kaptırmaya başladı. Bu kompozisyonda Türkiye’nin ihracatını ayakta tutan ise Batı yaptırımlarına maruz kalan Rusya ve çevre ülkeleri oldu.

Genel ihracat yüzde 3 geriledi

TİM verilerinden yaptığımız derlemeye göre, yılın ilk 4 ayında genel ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3 düşerek 83,4 milyar dolardan, 80,8 milyar dolara geriledi. Bu dönemde TİM’e kayıtlı ihracattaki gerileme daha fazla oldu. İlk 4 ayda yüzde 6,5 gerileyen ihracatçı birliklerinin toplam ihracatı 76,06 milyar dolardan 71,16 milyar dolar seviyelerine indi. Genel ihracatın alt kalemlerinden olan ‘ihracatçı birlikleri kaydından muaf ihracat ile antrepo ve serbest bölgeler farkı’ ise farklı bir seyir izledi. Genel ihracattaki payı yüzde 12’ye yükselen bu kalemde ilk 4 ayda yüzde 33’lük artış ile 9,7 milyar dolarlık değere ulaşıldı.

AB pazarındaki kayıp yüzde 6

Ülke grupları bazında ihracat verilerine mercek tutulduğunda tablo daha da belirginleşiyor. TİM’in metodolojisine göre ülkeler 12 gruba ayrılmış durumda. Burada tüm ülke gruplarında belirgin bir gerileme yaşanırken, BDT ülkelerine yüzde 58,8’lik ihracat artışı, genel ihracattaki kaybı sınırlamış görünüyor. Ülke gruplarına daha yakından bakıldığında, Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı AB’ye yapılan ihracat ilk 4 ayda yüzde 6 gerileyerek 32,6 milyar dolardan 30,7 milyar dolara düştü. Burada resesyon endişeleri nedeniyle faiz artırımlarının yapıldığı AB’de soğuyan ekonomi en önemli etken oldu. Türkiye’nin AB’den sonraki ülke grupları bazında en büyük pazarı olan Ortadoğu ülkelerinde de işler iyi gitmiyor. Düşük kalite ve düşük fiyat odaklı bu pazarda, üst üste binen maliyetler nedeniyle uygun fiyat veremeyen Türk ihracatçısı, pazarı pandemi sonrası hızlı dönüş yapan Çin’e kaptırdı.

Ortadoğu ve Afrika’yı Çin’e kaptırdık

Türkiye’nin Ortadoğu ülkelerine ihracatı ilk 4 ayda yüzde 10,3 gerileyerek 10,5 milyar dolardan 9,4 milyar dolara indi. Benzer sorun Afrika ülkeleri ile de yaşanıyor. Ortadoğu ülkeleri gibi ucuz fiyat odaklı Afrika pazarında ihracat kaybı ilk 4 ayda yüzde 27 oldu. Bu dönemde ihracat geçen yılki 7,7 milyar dolar seviyesinden 5,6 milyar dolar seviyesine indi. Türkiye’nin bir diğer önemli pazarı ABD’nin dahil olduğu Kuzey Amerika Serbest Ticaret bölgesine ihracatta da gerileme var. Çok büyük bir pazar olmasına rağmen Türkiye’nin hala istenilen seviyede pay alamadığı bölgeye ihracat ilk 4 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24,2 gerileyerek 5,6 milyar dolarda 4,26 milyar dolar düzeyine indi.

Rusya ve çevresi pozitif ayrıştı

Türkiye’nin genel ihracatında yaşanan gerilemeye karşın BDT ülkelerine ihracat bu dönemde önemli oranda arttı. Özellikle Ukrayna Savaşı sonrası Batı’nın ticari yaptırımlar uyguladığı Rusya ve çevre ülkelerine yapılan ihracatın ilk 4 ayda yüzde 58 arttığı görülüyor. BDT ülkelerine ihracata mercek tutulduğunda ilk 4 ayda en büyük artış yüzde 120 ile Rusya’ya gerçekleştirildi. Rusya’ya ihracat geçen yılın ilk 4 ayında 1 milyar 454 milyon dolar düzeyindeyken, bu yılın aynı döneminde 3 milyar 203 milyon dolara yükseldi. Bu grupta Rusya’dan sonra en fazla ihracat yapılan ülke Azerbaycan olurken, bu ülkeye ilk 4 ayda yapılan ihracat yüzde 5,9 artarak 734,4 milyon dolara çıktı. Aynı dönemde Rusya’dan sonra en yüksek artışın görüldüğü ülke ise yüzde 74 ile Kazakistan oldu. Kazakistan’a ilk 4 ayda yapılan ihracat 591,9 milyon doları buldu. Belarus da bu dönemde ihracatın en fazla arttığı ülkelerden oldu. Belarus’a ihracat ilk 4 ayda yüzde 70 artarak 469,8 milyon doları gördü. Kırgızistan’a ihracat da ilk 4 ayda yüzde 35 artarak 320,7 milyon dolara ulaştı.

BDT’ye en fazla ihracat kimya, makine ve hazır giyimden

Rusya’nın başı çektiği BDT ülkelerine ihracatta hangi sektörler öne çıkıyor? En fazla ihracat kimyevi maddeler ve mamullerinde gerçekleşti. Bu sektörün BDT ülkelerine ihracatı ilk 4 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 80,2 artarak 1,45 milyon dolar düzeyine çıktı. İkinci sırada yer alan makine ve aksamları sektörünün ihracatı söz konusu dönemde yüzde 63 artarak 838,4 doların seviyesinde gerçekleşti. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün ihracatı da aynı dönemde yüzde 79 artışla 693,3 milyon dolara yükseldi. Elektrik ve elektronik sektörünün ihracatı da ilk 4 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 91,4 artarak 670,3 milyon dolara çıktı. Bu ülkelere en fazla ihracat yapan beşinci sektör ise otomotiv endüstrisi oldu. Sektörün ihracatı söz konusu dönemde yüzde 58,6 artarak 602 milyon doları aştı.

Antrepodan ihracat artıyor

TİM genel ihracat verilerini açıklanırken, ihracatçı birliklerine kayıtlı ihracatın yanı sıra, ihracatçı birliklerinin kaydından muaf ihracat ile antrepo ve serbest bölge farkını da veriyor. Bu kalem 2021 yılına kadar 1 milyar dolar seviyelerinde iken 2022 yılında artmaya başladı. Haziran 2022’den itibaren 2 milyar doların üzerinde hesaplanan bu kalemden genel ihracata yılın ilk 4 ayında 9,7 milyar dolarlık bir katkı geldi. Aynı dönemde bu kalemin genel ihracattaki payı yüzde 12 oldu. Geçen yılın aynı döneminde bu pay yüzde 8,7 idi. Bu kalemdeki artışın arkasında paralel ithalatın yolunu açan Rusya’ya doğrudan antrepo üzerinden yapılan ihracatın etkili olduğu tahmin ediliyor