CEMRE NUR KARACA

TBMM’ye sunulan kanun teklifine göre; artan klonlama işlemleri nedeniyle 1 yıl kullanılmayan cep telefonlarının IMEI numarası havuzdan silinecek. Bu süre daha önce 7 yıldı.

Bloomberg HT’ye konuyu değerlendiren MOBİSAD Başkanı Mustafa Kemal Turnacı, “Bu durumu sıkça gündeme getirmiştik. En son bakanlık nezdinde de taleplerimizi ilettik. IMEI sinyal süresinin 7 yıldan 1 yıla indirilmesi Türkiye’deki klonlama sorununu ortadan kaldıracak" şeklinde konuştu.

Türkiye’deki cep telefonlarının yaklaşık yüzde 35’inin klon olduğuna dikkat çeken Turnacı, "Bu uygulamayla klonlama yapmak isteyenler, bu işleme başvuramayacak veya klonlasalar bile sürekli sinyal kesintisi yaşayacaklar. IMEI numarası klonlananlar da bu durumu erken farkedip şikayette bulunabilecek. Dolayısı ile sektörümüz için çok olumlu ve güzel bir gelişme” ifadelerini kullandı.

TCMB’ye sunulan Tütün Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinde, konu hakkında şu ifadeler yer aldı:

“Diğer taraftan, yurt dışından yolcu beraberi muafiyet hakkını aşan miktarlarda getirilerek yurda kaçak yollarla sokulan, yurt içinde de usulsüz şekilde kullanımı için IMEI klonlaması yoluyla sisteme entegre edilmeye çalışılan cep telefonları söz konusu sektörün yapısını bozucu bir etkiye neden olmaktadır. Ülkemizde neredeyse her vatandaşın evinde bulunan IMEI klonlamasına uygun, eski/kullanılmayan cep telefonları IMEI havuzunda yer almakta ve risk teşkil etmektedir. Bu açıdan, kaçakçılık fiillerinin önlenmesinin yanı sıra usulsüzlük teşkil eden hususların engellenmesi vatandaşlarımızın mağdur olmaması açısından da büyük önem arz etmektedir. Nitekim kaçak olarak yurda sokulan cep telefonlarının kullanıma açılması için klonlama işleminin kolaylıkla gerçekleştirilebilmesi ve cep telefonlarına klonlanacak IMEI havuzunun geniş olması gibi etkenler kaçakçılık faaliyetlerinin devam etmesinde önemli role sahiptir. Bu nedenle, kayıt dışı cep telefonlarında kullanılan IMEI havuzunun daraltılması ve usulsüz kullanımının engellenerek caydırıcılığın arttırılması konusunda güncel ihtiyaçları karşılar nitelikte değişikliklere ihtiyaç duyulmuştur.”