ALİ YILDIRIM
Türk otomotiv sektörü son yılların en ilginç dönemlerinden birini yaşıyor. Tüketiciler araç bulamıyor, bulan alamıyor, bazısının parası yetmiyor bazıları ise krediye ulaşamıyor. Tedarik süreçlerinin bu kadar uzadığı süreçte, istediği aracı aylarca bekleyen tüketici yaşanan kur ve vergi farkı sonrasında fiyatlarla şoka uğruyor. Türkiye’de araç fiyatları dünya ortalamasının çok çok üzerinde. Bunun en büyük nedenlerinden biri kur diğeri de vergi sistemi. Bugün satışa sunulan araçların yüzde 90’a yakını yüzde 80 ÖTV diliminde diğerleri de zaten bu baremin üzerinde. Sadece bu sorundan dolayı en ucuz otomobiller için 500 bin liraları konuşmamız çok uzak değil. Sektör hakkında yaşanan sorunları değerlendiren Opel Türkiye Genel Müdürü Alpagut Girgin yeni Astra lansmanında şu noktalara değindi: “Türkiye’de otomobil satışına olumsuz yansıyan nedenleri sıralayacak olursak, krediye erişimde yaşanan zorluklar ilk sırada geliyor. İkinci büyük sorun Türkiye’deki vergi sistemi. Mevcut vergi sistemi beklenti ve belirsizlik yaratıyor, bu da talebi baskılıyor. Üçüncüsü ise lojistikte yaşanan sıkıntılar. Çip ve hammadde tedariki ise artık son sırada geliyor.”
Alım gücünün artık çok düşük bir seviyeye geldiğini ifade eden Girgin, yeni bir otomobil almanın zorluklarına da değindi. Bugün Türkiye’de ortalama bir araç için hemen hemen 1 milyon lira gerekiyor. Buna kredisiz veya 50/50 oranda sahip olacakların sayısı oldukça az. Kredi verilse bile alınan oranlar karşısında ödemeler asgari ücretin bile çok çok üzerinde. Bu yüzden sıfır araç artık yok olan orta sınıf için bile hayal gözüküyor. Kredi konusuna değinen Girgin şunları söyledi: “Sadece otomotivde de değil birçok sektörde krediye erişim konusunda sıkıntı yaşanıyor. Normal şartlarda sıfır riskli görülen kişiler bile yüksek riskli grupta değerlendirilmeye başladı. Benim birebir kontaklarımdan da aldığım bilgiye göre kimse kredi bulamıyor. Kredi konusunda filoyla perakendeyi ayıracak olursak; zaten uzun dönem kredisiz çalışmıyor. Benim birebir kontaklarımdan da aldığım bilgiye göre kimse kredi bulamıyor. Şu an perakende de tekil müşteride de filoda da kredi olanakları sadece kağıt üzerinde. Bu durum sadece otomotiv için geçerli değil, konutta da her yerde çok cazip fiyatlar ve oranlar var. Bir kredi aldım, filomu genişleteceğim gibi bir şey ben duymadım ve bunun da değişeceğini zannetmiyorum” dedi.
6 AY 6 BİN KİLOMETRE GEÇİCİ BİR ÖNLEM
Alım gücünün artık çok düşük bir seviyeye geldiğini anlatan Alpagut Girgin, ÖTV ile ilgili gündemde yer alan konuşmaların da kafaları karıştırdığını söyledi. Girgin “6 ay ya da 6 bin kilometre kuralının bir bireysel tüketiciye etkisi olmadı diyebiliriz. Bu süreç daha çok filo tarafını etkiliyor. Şu an alelacele araç satmaya çalışan bir grup galerici ve ikinci el işiyle uğraşan arkadaşlar var. Müşteri portföyümüz biraz filtrelendi sadece. Galerileri müşterisi azaldı. Tahminimiz bu süreçte geçici olarak ikinci el fiyatları rahatlayacak ancak eğer bizim haricimizdeki firmalar araç getiremezse ikinci el fiyatları daha olumsuz etkilenecek. Bunun etkisi sadece bu olur. Ağustos ayında bizim daha yorumlayamadığımız nokta şu oldu, sezon etkisiyle mi pazar böyle oldu, bir şeylerin işaret fişeği mi onu daha yorumlayamadık. Onu eylülde görmek lazım” yorumunu yaptı.
VERGİ SİSTEMİ DEĞİŞSE BİLE 3 AY SONRA YİNE AYNI ŞEYİ KONUŞURUZ
Vergi sisteminin işlevsiz kaldığını söyleyen Alpagut Girgin, şu anki yapının kurdaki değişime yanıt vermediğini ifade etti. Girgin şöyle devam etti: “Dolayısıyla yarın bir değişiklik olsa biz 3 ay sonra yine aynı şeyi konuşacağız. Sistem kendini otomatik yenileyemediği için güncellemeye ihtiyaç var. Burada en basit çözüm Avrupa normlarında araç satan bir ülkede Avrupa standartlarında bir vergi sisteminin kolay, anlaşılabilir, güncellemeye gerek olmadan kendi kendini güncelleyen bir sistem olması. Tabi çevre duyarlılığıyla ilgili bir parametre taşıması da önemli. Şu anki sıkıntı esas olarak bu. Hem müşteri hem üretici hem de ithalatçı gözünde karışık bir sistem. Ağustos ayı itibarıyla satılan araçların yüzde 94’ü yüzde 80 ÖTV diliminde. Özetle şu anda pratikte sistemde tek dilim kaldı. Sistem tıkanır mı, tıkanmaz. Bu şekilde devam eder ancak mevcut durumda bir büyüme ya da bir gelişmeden söz edemeyiz. Ben galiba 3 sene önce söylemiştim, 1 milyonluk pazar şu aşamada çok mümkün değil diye. Potansiyel var, olması gereken yer o ama çok mümkün gözükmüyor.”
ÖTV'YE MÜDAHALE BEKLİYORUM
Alpagut Girgin ayrıca, ÖTV konusunda çok yakında bir müdahale olmasını beklediğini ifade etti. Girgin, “ÖTV’yle ilgili değişiklik olmayacağı yönündeki görüşlere katılmıyorum. Hem vergi dilimlerinin artırılması hem de baremlerin yükseltilmesi konusunda güncelleme olacağını öngörüyorum” dedi.
FLORIAN YOLLAYACAK GİRGİN SATACAK
Opel CEO’su Florian Huettl, yeni başkanlık döneminde Türkiye pazarına önem verdiklerini anlatan Alpagut Girgin, gelen tüm araçların satıldığına dikkat çekerek, toplam pazardaki daralmaya rağmen son çeyrekte 24 bin adede yakın satış yaparak yılı 45 bin adetle kapatma hedefleri olduğunu söyledi. Bunda Opel’in yeni CEO’su Florian Huettl’in Türkiye pazarına verdiği desteğin yanı sıra, ürün gamındaki genişlemenin de etkisi olacak. Girgin “Biz şu ana kadar pazarda ürün gamımız eksik mücadele verdik. Şimdi ise C-Hatchback ve C-SUV modellerimiz olan Grandland ve Astra ürün gamını tamamladık. Bu sayede satışlarımız hızlanacak” dedi. Marka, 2023 için çok daha iddialı bir hedefler koydu. Opel Türkiye’nin gelecek yıl için 63 bin adet satış hedefi var. Bunun 50 bin adedinin binek araç olması hedefleniyor. Opel böylece bu rakama ulaşırsa Türkiye’deki tarihi satış rekorunu kırmış olacak. Girgin “Biz bu kapasiteyi satın aldık. İnşallah başarılı oluruz” diye konuştu.
HONDA CİVİC’E YENİ ALTERNATİF: CİTY
Honda City, yeni tasarım diliyle yola çıktı. Daha sportif bir tasarımla yola çıkan model, markanın sedan ailesini yeniden güçlendirmeyi başardı. Artan fiyatlar karşısında Honda Civic’e iyi bir alternatif olan model, 200 bin lira daha ucuz.
Japon üretici Honda’nın ilk kez 1996 yılında Türkiye pazarında yola çıkardığı City, yeni tasarım diliyle yola çıktı. Önceki nesillerine nazaran daha sportif bir tasarımla yola çıkan model, markanın sedan ailesini yeniden güçlendirmeyi başardı. Artan fiyatlar karşısında Honda Civic’e iyi bir alternatif olan model, 200 bin lira daha ucuz. 544 bin liralık fiyat etiketine sahip olan Honda City bize 1 hafta boyunca eşlik etti. Tasarım dilini tamamen değiştiren modelde ilk dikkat çeken detaylar ön yüz ve LED far gurupları olmuş. Daha uzun bir burun tasarımına sahip olan model, arka yüzüyle ağabeyi Civic’ten tamamen ayrılıyor. Geniş bir iç mekana sahip olan Honda City, 5 kişiye rahatlıkla seyahat imkanı sunarken, geniş ön camı yola hakim bir sürüş gerçekleştirmeye fayda sağlıyor. Daha ergonomik hale gelen koltuk tasarımı daha konforlu sürüşler vadederken, geniş saklama alanları da aileler için oldukça kullanışlı. Arka kısımda yer alan baş ve diz mesafesi yeterli. 519 litrelik bagaj hacmi de sınıf ortalamasının üzerinde. Bu alana 3 boy bavul rahatlıkla sığabiliyor. Teknoloji açısından da zengin olan Honda City’de yer alan 8 inçlik multimedya ekranı Apple CarPlay ve Android Auto destekli. Deri direksiyon, ECON tuşu, paddle shift kulakçıkları, anahtarsız giriş ve çalıştırma ve geri dönüş kamerası hemen hemen 2 donanımda da yer alıyor.
FİYATI 545 BİN LİRADAN BAŞLIYOR
Bundan tam bir yıl önce Türkiye pazarına sunulan Honda City’nin lansman fiyatı 219 bin liraydı. Bugün ise aracın fiyatı 544 bin 790 lira. Artan kur ve vergi mağduru olan modelin etiketi 1 yılda yüzde 148 arttı. Bugün hemen hemen 800 bin liralık Civic modeline ulaşamayan tüketiciler için City, zengin donanımıyla da iyi bir alternatif olarak dikkat çekiyor.
750 LİRAYA 700 KİLOMETRE
Aracın kalbinde 1.5 litrelik yep yeni bir benzinli ünite görev yapıyor. i-VTEC benzinli motorun ara hızlanmaları oldukça yeterli. 121 beygirlik güce sahip olan ünite, 145 NM’de tork üretiyor. Ani hızlanmalara istekli olan model CVT şanzımanın şansızlığını yaşıyor. Daha çok yakıt verimliliği üzerine inşa edilen ünite, maksimum saatte 198 kilometre hıza ulaşıyor. Araç 0’dan 100 kilometre hıza ise 10,5 saniyede çıkıyor. 100 kilometrede ortalama 6.2 litre tüketen model, bizim testimiz boyunca da aynı değerleri yakalayabildi. Hatta uzun yol deneyiminde bile sakin sürüşlerde 5.6 litreleri gördüğümüz araç, 40 litrelik depoyla hemen hemen 700 kilometre menzile ulaştı. Tek depo 750 liraya doluyor.
IONIQ 5 GÜN SAYIYOR
Hyundai’nin tam 45 yıl önce piyasaya sunduğu ilk modeli PONY’den ilham alınarak tasarlanan IONIQ 5, otomotiv sektöründe mobiliteye bambaşka bir soluk getiriyor. Geliştirdiği teknolojiler ve Ar-Ge alanındaki ciddi yatırımlarıyla otomotiv dünyasının öncülerinden biri olan Hyundai, EV modellerde farkındalık yaratmak için IONIQ adıyla bir alt marka yaratmıştı. Sadece bataryalı elektrikli araçlar (BEV) üreten IONIQ, Hyundai Motor Grubu’nun yeni platformu E-GMP’yi (Electric-Global Modular Platform) kullanıyor. Sadece BEV araçlar için özel olarak inşa edilen bu platform, uzatılmış bir dingil mesafesi üzerinde benzersiz oranlara sahip. Bu haliyle gerek oturma alanı gerekse bataryaların yerleşimi açısından dikkat çeken platform, aynı zamanda çevre dostu malzemeler kullanılarak üretiliyor. Ayrıca, yenilikçi bir iç tasarıma, ultra hızlı şarj ve araçtan araca bağlantıya (V2L) sahip olan IONIQ 5, gelişmiş bağlantı ve sürüş yardım özellikleriyle de dikkat çekiyor. Satışa sunulduğu birçok pazarda önemli başarılara imza atan IONIQ 5, çok yakın zamanda Türkiye’de de satışa sunulacak. Hyundai, IONIQ 5 ile birlikte ülkemizdeki elektrikli mobiliteye de önemli bir şekilde katkıda bulunacak.
KÜÇÜK HASARLAR SİGORTADAN YAPTIRILABİLİR
RS Servis, araç sahiplerine bazı hatırlatmalarda bulundu. Çoğunlukla gözden kaçan ve kasko poliçe klozunda yer alan mini onarım hizmeti sayesinde otomobilin kaporta ve iç aksamında ortaya çıkan küçük hasarların, kasko kapsamında ücretsiz olarak onarılabildiğinin altını çizen RS Servis Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Erkan Çalışkan “Parça değişimi gerektirmeyen ve belirli ölçü limitleri içinde olan iç döşeme ve ön cam tamiri, lokal göçükler, tampon çizikleri gibi hasarları kasko poliçenizde mini onarım teminatı olduğu takdirde ücretsiz olarak gerçekleştirebiliyorsunuz. Bu işlemler ikinci elde otomobilinizin değerini arttıracaktır” dedi.
ABB FORMULA E TÜRKİYE START ALIYOR
BB Türkiye, Türkiye’de e-mobilite, e-mobilite alt yapısının gelişimi ve sürdürülebilirlik özelinde farkındalık yaratmak amacıyla eRacing Academy tarafından düzenlenen Dijital Formula E yarışlarına sponsorluğuna yarışların bu yılki 2. sezonunda da devam ediyor. Geçen sene büyük ilgi çeken, ABB Formula E Türkiye Dijital Şampiyonasının ilk tanıtım etabı Dünya Elektrikli Araç günü olan 9 Eylül tarihinde “Elektriğin Gücü Pistlerde” sloganı ile start alacak. eRacing Academy YouTube kanalından Serhan Acar ve Jason Tahincioğlu anlatımı ile canlı olarak yayımlanacak ilk tanıtım yarışında tanınmış e-sporcular rekabet edecek. ABB Türkiye ana sponsorluğunda düzenlenecek olan yarışlara, eleme yarışları sonrası 24 e-pilot finalist olarak katılma hakkı kazanacak.
FİAT AĞUSTOSTA DİĞER MARKALARI SOLLADI
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç pazarında geçen ay en fazla satışı gerçekleştirilen markalar sırasıyla Fiat, Volkswagen ve Renault olurken, otomobil satışlarında da aynı sıralama öne çıktı . ODD verilerine göre, otomobil ve hafif ticari araç pazarı geçen ay, 2021’in aynı ayına göre yüzde 17,3 azalarak 48 bin 336 adet oldu. ODD verilerine göre, geçen ay binek ve hafif ticari olmak üzere toplam satışlarda 8 bin 12 adetle Fiat ilk sırayı aldı. Bunu 5 bin 31 satışla Volkswagen ve 4 bin 756 satışla Renault takip etti. Ford 4 bin 508 satışla dördüncü ve Toyota 3 bin 869 satışla beşinci sırada yer aldı.
