Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Çavuşoğlu, F-16 uçaklarıyla ilgili ABD Kongresinde bazı senatörlerin yazdığı mektuptan haberdar olduklarını, heyetleriyle Kongre üzerinde çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek "ABD yönetimi de kararlı bir şekilde duruş sergiler ve Kongre üzerinde birlikte çaba sarf edersek bunu aşabileceğimizi düşünüyorum. Birbirinden bağımsız iki konunun yani özellikle iki ülkenin NATO üyeliğinin F-16 alımına şart koşulması doğru olmaz, adaletli de olmaz. İkisi farklı konu. İkisinin de şartları var. Kendi temelinde devam eden müzakereler var. Mutabakat zaptı var. Dolayısıyla ikisini birbirine şart koşmak doğru bir yaklaşım olmaz. Ya da şartlara bağlanarak bizim F-16 almamız da zaten mümkün olmaz. Elimizin kolumuzun bağlanmaması lazım. Bu konuda ortak duruş sergilemek yani Türkiye ve ABD yönetimi olarak bence kritik öneme haizdir." dedi.

DEAŞ ya da başka terör örgütüne karşı başka terör örgütüyle iş birliği yapmanın yanlış, ölümcül bir hata olduğunu her zaman dillendirdiklerini hatırlatan Çavuşoğlu, "NATO için bugün iki tane tehdit var. Birinci tehdit NATO için Rusya ikinci tehdit terörizm. Dolayısıyla biz NATO ülkeleri olarak kendimiz mücadele edemeyip de DEAŞ'a karşı PKK/YPG gibi bizim düşmanımız olan terör örgütüyle işbirliği yapmamız ya da onları desteklememiz doğru değil." ifadelerini kullandı.

Bakan Çavuşoğlu, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası hiçbir savaş gemisinin boğazlardan Karadeniz'e geçmesine izin vermediklerini hatırlattı ve Rusya'ya yönelik yaptırımlara ilişkin şunları kaydetti:

"Türkiye yaptırımlara katılmıyor. Tek taraflı yaptırımlara katılmıyoruz biz. BM tarafından alınan kararlara uyuyoruz elbette. Toplantıda bazı alanlarda nasıl işbirliği yapabileceğimizi de konuştuk. Biz ABD ve AB yaptırımlarının Türkiye üzerinden delinmesine, yaptırımların baypas edilmesine izin vermeyeceğimizi başından beri net bir şekilde söylüyoruz ve izin de vermiyoruz."

 

Türkiye'yi ziyaret etmek için önemli bir dönemde olunduğunun altını çizen Blinken, "Başkan (Joe) Biden ve Amerikan halkından size bir mesaj getirdim. ABD ihtiyaç duyduğunuz zamanda sizinle. Bu dönemi atlatırken ve yeniden inşa sürecinde sonuna kadar sizinleyiz." ifadesini kullandı.

Blinken, dün ziyaretinin ilk aşamasında, depremde yaşanan yıkımı kendi gözleriyle gördüğünü belirterek sayısız binanın, sokağın gördüğü hasarı ya da uğradığı yıkımı kelimelere dökmenin zor olduğunu söyledi.

Biden'ın ilk depremin hemen ardından kurtarma ve yardım ekiplerine talimat verdiğini vurgulayan Biden, ekiplerin yanı sıra yaklaşık 8 ton yardımı Türkiye'ye sevk ettiklerini aktardı.

Blinken, ABD'nin bugüne kadar Türkiye'ye toplam 185 milyon dolarlık yardım duyurduğunu anımsatarak "Washington'daki Türkiye Büyükelçiliğini ziyaret ettiğimde, kapının önünde o kadar çok koli birikmişti ki içeri zor girdim. Şimdi Türkiye'nin önünde evsiz kalanlara yardım etmek ve yeniden inşa için uzun bir yol var. BM Genel Sekreteri (Antonio Guterres) uzun dönemli yardımlar için 1 milyar dolar çağrısında bulundu. Tıpkı müttefik ve ortakların birbirinin zor zamanında yaptığı gibi biz de destek sözümüzü veriyoruz." diye konuştu.

 

"Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısına verdiğimiz yanıtta Türkiye yanımızdaydı"

Türkiye ve ABD'nin ortak güvenlik endişelerinde de birlikte hareket ettiğini vurgulayan Blinken, "Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısına verdiğimiz yanıtta Türkiye yanımızdaydı. Türkiye'nin Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne verdiği destek sesi çok kritikti. Bu diplomatik liderliktir. Sayın Bakan'ın (Çavuşoğlu) BM Karadeniz Tahıl Girişimi'ndeki kişisel rolü, dünyadaki insanlara özellikle de düşük gelirli ülkelerdeki insanlara gıdanın ulaştırılması için çok önemliydi." değerlendirmesinde bulundu.

Blinken, Türkiye'nin Ukrayna savaşındaki insani ve ekonomik yardımlarından da övgüyle söz ederek "ABD, NATO ittifakının uzun süreli ve aktif bir üyesi olarak Türkiye'nin katkılarına çok önem veriyor. Birlikte çalışmayı sürdüreceğiz ve ilişkilerimizi büyüteceğiz. Buna İsveç ve Finlandiya'nın üyelik süreci de dahil." dedi.

Türkiye ve ABD'nin küresel terör ile mücadelede de ortaklık yaptığını belirten Blinken, "Türkiye'nin Yunanistan, Ermenistan ve İsrail ile ilişkilerini geliştirmeye yönelik pozitif adımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Bu ülkelerin insanları depremin ardından enkazlarda omuz omuza çalışıyor. Aynı zamanda yakın savunma ortaklığımızı da sürdürmeye kararlıyız. Türkiye, NATO ittifakında güçlü bir hava gücü olmayı sürdürüyor." ifadelerini kullandı.

Blinken, iki ülke arasındaki ticaretin geliştirilmesi için de adımlar atacaklarını kaydederek yenilenebilir enerji alanında da işbirliklerini geliştireceklerini vurguladı.

Türkiye ve ABD'nin demokrasi, temel evrensel özgürlüklere saygı ve insan hakları üzerine kurulu bir ilişkisi olduğuna işaret eden Blinken, "Türkiye ile her konuda aynı fikirde değiliz ancak iyi dostların ya da ortakların yaptığı gibi zorluklarda bir aradayız. Çünkü birbirimizle doğrudan ve açık şekilde konuşabiliyoruz." diye konuştu.

Türkiye'ye F-16 satışı

Blinken, Türkiye'nin F-16 modernizasyonu ve satın alımıyla ilgili de "Bu konuda Türkiye'yi destekliyoruz. Çünkü bir NATO müttefiki olarak bunun gerçekleşmesi bizim ulusal çıkarlarımızın lehinedir." dedi.

Finlandiya ve İsveç'in NATO üyelik sürecini de değerlendiren Blinken, "Finlandiya ve İsveç'in üyelik süreci ikili bir mesele değil. Bu üyeliğin bir an önce olmasını destekliyoruz." ifadesini kullandı.

Hem İsveç hem de Finlandiya'nın, Türkiye'ye yaptığı taahhütler konusunda "somut adımlar" attığını söyleyen Blinken, "Bu iki ülkenin yakın zamanda NATO'ya gireceğine inanıyoruz." diye konuştu.

 

Türkiye ve Suriye'ye destek mesajı

Türkiye'deki depremlerden etkilenen Suriye'ye de gerekli yardımların ulaştırılmasının önemine işaret eden Blinken, "Suriye ve Türkiye'deki insanların bu korkunç depremlerin etkileriyle mücadelesine güçlü destek veriyoruz." ifadesini kullandı.

İran'ın, uranyumu yüzde 84 saflıkta zenginleştirdiğine dair haberlere ilişkin soruya Blinken, "Bu haberleri gördük. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının yanı sıra Avrupalı ortaklarımızla yakın temas halindeyiz. Daha çok bilgi almak için çalışıyoruz." yanıtını verdi.

Bugün Anıtkabir'i de ziyaret edeceğini ve Washington anıtında da Sultan Abdülmecid'in tuğrasının bulunduğunu belirten Blinken, bu tuğranın oraya konduğu günden bu yana iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi için önemli adımlar atıldığını vurguladı.