Kamburun biri akşam evine dönerken önce hamama uğrayıp temizlenip paklanayım diye  niyet etmiş,
Hamamda yıkanırken kulağına hoş bir zikir sesi gelmiş;
Çarşamba'dır, Çarşamba. 
Çarşamba'dır,Çarşamba, diye
Çıkıp bakmış ki ihtiyarlar meydan açmış göbek taşında dönerler;
Çarşamba'dır, Çarşamba. Çarşamba'dır,Çarşamba, 
Kamburun çok hoşuna gitmiş ve onlara rica etmiş bende aranıza gelebilirmiyim diye aralarına girmiş ve hep beraber zikretmişler...
Kambur yıkandıktan sonra geyincek ama gömleği bol geliyor 
Allah Allah kamburu gitmiş bunun düzelmiş yani sevinmiş hamd etmiş.
Bikaç gün sonra çarşıda başka bi kambur arkadaşı bunu görünce, hasetlenmiş, yahu ne oldu sana düzelmişsin, nasıl oldu bu iş diye sorunca.
Başına gelenleri anlatmış, öteki kambur, yahu bende gideyim oraya bende gideyim diyerek hamamın yerini öğrenmiş.
Gitmiş o gece, bakmışki ihtiyarlar dönerler; neşe aynı neşe;
Çarşamba'dır, Çarşamba. Çarşamba'dır,Çarşamba,
Müsade isteyip aralarına girmiş o da başlamış söylemeye;
Çarşamba'dır, Çarşamba. Çarşamba'dır,Çarşamba,
Fakat aklına bir şey takılmış; Bu gün Çarşamba değil Perşembe o değiştirmiş Perşembe'dir, Perşembe demeye, ihtiyarlar oralı değil.
Bu kamburda yıkandıktan sonra gömleğini geycek giyemiyor; birden farketmişli kamburu iki tane olmuş.
nasıl olmuş bu iş, meğerse ihtiyarlar bu aykırı hasetçi kişiye seslenmemişler ama diğer güzel insanın kamburunu buna yükleyivermişler.
Yok ise kalbinde muhabbet sevgi,
Yıkıktır kalbinde Allahın evi,
Özünden haberi olmayan devi,
Salıver yabana yorulup gitsin...