BİST’teki hareketlilik üzerine Hazine Bakanı “Borsa İstanbul güvenle yatırım yapılan bir mecra” dedi. Banka hisseleri arttı ancak iki aylık ‘ralli’ sonunda düşüş trendi başladı. Bu süreçte ‘Ruslar Türk bankalarına 128 milyar getirecek’ spekülasyonunun etkili olduğu iddia edildi. Spekülatörlerin hisseleri iki kattan fazla yükselterek vurgun yaptığı ileri sürüldü. Sermaye Piyasası Kurulu’nun erken müdahalede bulunmaması ise tepki çekti.

'DEVLET BATIŞI İZLEDİ ŞİMDİ SPEKÜLATÖRLER KAMU BANKALARIYLA KURTARILIYOR'

Gelinen noktada Halkbank’ın 38 milyon liralık hissede geri alım yapması da tartışma yarattı. ‘Manipülatörler bu yolla mı kurtarılıyor?’ soruları gündeme geldi. Muhalefet ve ekonomistler küçük yatırımcının tasarruflarına dikkat çekti: * Finans tarihimizin en büyük borsa skandalıyla yatırımcının tasarrufu hiç edildi. * Spekülatörler halkın bankasıyla kurtarılıyor. * Olan küçük yatırımcıya oldu. Kimin işlem yaptığı belli, hepsini açıklayın.

VURGUN İKİ AYDIR İZLENDİ ŞİMDİ HAREKETE GEÇİLDİ

İstanbul Borsası’nda yaşanan iki aylık patlama soygunla bitti. Rusya’nın kamu bankalarına yatıracağı 128 milyar dolar söylentileri bankacılık endeksini ateşledi. Bu hızla kamu bankları hisselerinde kaldıraçlı işlemler başladı. Hazine Bakanı Nebati ise bu durumu fırsata çeviren şekilde açıklamalarla süslerken, SPK bu yükselişi sadece izledi. 2 ay sonunda çöküş başlayınca küçük yatırımcı büyük zarar etti. İki ay sonunda SPK yatırımcı için değil, aracı kurumları kurtarmak için harekete geçti.

Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmeler, alınan her karar piyasaları sert vuruyor. Uzun bir süredir Borsa İstanbul endeksinde de negatif bir seyir izlenirken, yaz ayları itibarıyla yaşanan tabloda hem kur hem de borsa yönünü artışa çevirdi. TL bir taraftan hızla değer kaybetmeye devam ediyor. Fakat borsa endeksi yeni rekorlara imza atarak, tarihi zirvelerini zorluyor. Yaz aylarında hızlanan borsa, ağustos ayındaki negatif seyrini birden pozitife çevirdi. Buna en fazla katkıyı sağlayan ise bankacılık hisseleri oldu. Yaklaşık yüzde 20 değerlenerek rekora imza atan endeks hemen hemen son 13 yılın en iyi aylık grafiğini çizdi. Bu süreçte yabancı girişinin arttığı paylaşılırken, bankacılık hisselerinde yüzde 20’ye yakın değer artışı oldu. 13 Eylül’e kadar. Yüksek alımların ve işlemlerin gerçekleştiği borsada kimsenin sesi çıkmadı. Uzmanlar bu süreçte Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Borsa İstanbul’un işlemleri izlediğini aktarırken, yükselen endekste bunun sorun olmayacağını düşündüklerini kaydetti. Fakat grafik değişmeye başlayınca hemen yeni adımlar geldi. Kayıplar neredeyse kârları aştı. Aracı kurumlar zor duruma düştü. Olmayan paralarla yapılan işlemler karşısında borsadaki sorun büyümeye başladı. Daha önce borsada bir süredir dikkat çeken ‘olağandışı’ seyrin ardında ‘Rus parası’ olduğu iddiası dile getirildi. ‘Bankalara 128 milyar dolar akacak’ spekülasyonuyla fırlayan hisseler iki aylık süreçte çakılınca küçük yatırımcı zarara uğratıldı. SPK’nın devreye girip önlem almaması eleştirilirken ekonomistler ‘Skandalla küçük yatırımcının parası hiç edilirken devlet izledi. Olan yine millete oldu’ dedi.

13 Eylül’e kadar olan süreçte gerçekleşen hareketlilikle ilgili Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de 23 Ağustos’ta “Döviz kuru ve diğer emtialarda dengeli bir seyir var. Getirisi enflasyonun altında. Vatandaşlara şu an en çok getiriyi getiren Borsa İstanbul. Vatandaşlarımızın nereye kanalize olacağı çok açık. Borsa İstanbul güvenle yatırım yapılan bir mecra” diyerek vatandaşlara borsa yatırımı önermişti.

‘AYLARDIR DÜŞÜKKEN NİYE GERİ ALIM YAPMADINIZ’

Gelecek Partili Serkan Özcan da borsadaki durumu paylaşarak “Nebati, göreviniz yatırım ve tasarruf için uygun iklimi yaratmak iken siz finans danışmanlığına giriştiniz! Sonuç finans tarihimizin en büyük borsa skandalı oldu! Bilmediğiniz konularda konuşarak küçük yatırımcının tasarruflarını alenen hiç ettiğinizi düşünüyor musunuz? Sebep olduklarınızdan ötürü istifa etmek geliyor mu hiç aklınıza? Bu spekülatörler başarılı olsalardı hepsi Monako’da yat alacaktı! Şimdi tüyü bitmemiş yetimin hakkıyla bunların kurtarılıyor olması sizi ve kadrolarınızı hiç rahatsız etmiyor mu? Kamu bankalarının yöneticileri sizlere soruyorum: Hisseleriniz aylardır sürünürken geri alım yapmadınız da manipülatörleri kurtarmak gerekince mi aklınız başınıza geldi? Siyasi saiklerle verilen kredi iddiaları ortadayken şimdi de borsada manipülatörleri mi kurtarıyorsunuz? Bürokratlara ve iş dünyasına sesleniyorum: Ekonomi yönetiminin kanunsuz taleplerine direnin. Gerekçelerini size yazılı talimatla vermelerini isteyin. Türkiye bir kabile devleti değildir! Bu ülke sahipsiz değildir! Dayanın, dik durun, bu ülke hakkettiği yönetime kavuşacak” ifadelerini kullandı.