Tarım ve Orman Bakanlığının, Plan ve Bütçe Komisyonundaki bütçe görüşmesinde, çiftçi eylemleri ve tarıma ayrılan destek miktarı tartışmalara neden oldu. 

ÇİFTÇİYE YAPILAN DARBEDİR!

Adana Milletvekili Ayhan Barut, "Çiftçinin en temel maliyetlerinden biri olan mazot fiyatları bile üç senede 7 liradan 45 liraya çıktı. Tarıma geçen sene 63 milyar, bu sene 91 milyar, bu gelecek yıl ise 135 milyar destek vereceklerini söyleyenlerin gerçekten vicdanları sızlamıyor mu? Maliyetler 5 kat, 6 kat arttı. İlaçtan gübreye, tohumdan elektriğe, çiftçilerin bütün girdileri en az 5-6 kat artmışken bu verilen destek çiftçiye yetersiz ve yapılan bir darbedir" dedi. 

BEN Mİ BAŞKA ÜLKEDEYİM YOKSA TARIM BAKANI MI BAŞKA BİR ÜLKENİN BAKANI!

Barut, şunları kaydetti: "Sayın Tarım Bakanını çok dikkatlice dinledim ancak dinlerken de biraz böyle şaşkınlıkla, hayretle dinledim. Şöyle, Sayın Bakan öyle pembe bir tablo çizdi ki acaba bir an dedim ben mi başka ülkedeyim yoksa Tarım Bakanımız başka bir ülkenin tarım bakanı diye kendimi böyle düşünmekten alıkoyamadım.

TARIM AK PARTİ ELİYLE BİTİRİLMİŞ DURUMDA!

Türkiye'nin gerçek üreticilerinin durumunu bir de bizlerden dinleyin. Türkiye'de şu anda üreticiler kan ağlıyor. Türkiye bir tarım ülkesi ama AKP eliyle bitirilmiş bir durumda. Tarımı biten bir ülkede de maalesef tarım yapmak çok zor. Uzun yıllar her ektiğinden zarar eden, hiç kazanamayan bir çiftçi kesimi ilk defa Türkiye'nin her tarafında farklı bölgelerde eylemlere kalkıştı.

BIÇAK KEMİĞE DAYANDIĞI İÇİN ÇİFTÇİLER EYLEM YAPMAYA BAŞLADI

Yani çiftçi, kendi örgütüyle, çiftçi örgütlerinin önünde, meslek örgütlerinin önünde, hatta siyasi partilerin önünde artık bıçak kemiğe dayandığı için Türkiye'nin her tarafında eyleme başladı. Çiftçi, toprağına bağlı bir insan; çiftçi, kolay kolay eylem yapabilecek bir insan değil. Sayın Bakan, Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; artık ülkenin tarımının ve çiftçinin hâlinin ne duruma geldiğini sizler düşünün.

Kenevir Üretimi

HAZIRLANAN BÜTÇE ÇİFTÇİNİN DERDİNE DERMAZ OLMAZ!

Peki, biz burada ne yapıyoruz? Bir tarım bütçesini konuşuyoruz. Bütçe niçin yapılır? Dertlere derman olmak için yapılır, onların sorunlarını çözmek, refahını artırmak için yapılır. Oysa bu sorunu bu bütçe çözüyor mu? Maalesef çözmüyor. Neden bunları söylüyorum? Çünkü matematik yalan söylemez. Şöyle bir şey var: İktidar algı oyunlarına girişse de gerçek değişmiyor değerli arkadaşlar, gerçekler insanların yüzüne tokat gibi çarpar.

Bakın, örnekler verelim: 2023 yılında bütçeden tarıma ayrılan kaynak ne kadardı Sayın Bakanım? 142,3 milyar lira. 2024 yılında ne kadar? 384 milyar liraya çıkarılmış. Peki, 2025 yılına geliyoruz. 2025 bütçesinde ise toplam kaynak 706 milyar ayrılmış. Bunun da daha vahimi ise tarımsal destekleme için desteklemeye 135 milyar kaynak ayrılıyor.

DESTEK DEDİĞİNİZ SADECE TARIMA VERİLEN DESTEKTİR!

Sayın Bakanım, destek dediğiniz sadece tarıma verilen destektir. Bunun içerisinde banka yoluyla verilen kredileri desteğe sayıyorsunuz. Özel sektörün yapmış olduğu, tarıma koymuş olduğu katkıyı bunun içerisine koyuyorsunuz. İlacı, tohumu, hepsini bunun içerisine koyarak ancak yüzde 2'yi buluyor; bu doğru değil.

 

Tarımı desteklenmeyen bir ülkede tarım yapmanın mümkünatı yok. Dolayısıyla, arkasından ne geliyor? İthalat geliyor. Biliyoruz, AKP iktidarı ranta ve ithalata sevdalı bir iktidar; onun için, şu anda tarım desteklenmediği için üretici tarımı yapamıyor, maalesef, artık itha-latla karşı karşıya geliniyor. Dolayısıyla, Sayın Bakan, çiftçi, vatandaşöyle çok zor bir durumdaki.