Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan iklim değişikliğine bağlı olarak tüm dünyada afetlerin sıklığı ve şiddetinin arttığına, son dönemlerde su baskınları, sel, fırtına, orman yangınları ve kuraklıkla daha sık karşılaşılmaya başlandığına dikkati çekti.

Özellikle Türkiye'nin de içinde yer aldığı Akdeniz çanağındaki ülkelerin iklim değişikliğinin olumsuz yansımalarını daha fazla hissettiğinin altını çizen Erdoğan, "İki sene önce Marmaris'te ciğerlerimizi yakan orman yangınında 9 bin hektardan fazla alan zarar gördü. Geçen yıl Kastamonu ve Giresun'da can kaybına yol açan çok büyük sel felaketlerine maruz kaldık. Bundan 21 gün önce Ereğli'deki şiddetli fırtınada 12 denizcimiz kayboldu. Zonguldak'ta meydana gelen heyelanda yine canımız yandı. İçimizi acıtan bu örnekleri çoğaltmak mümkün." ifadelerini kullandı.

Tabiattaki düzenin her geçen gün bozulduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu bozulmanın temel sebebinin de insanın doğayı hoyratça kullanması olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha fazla konfor arayışı, daha çok tüketim hırsı, kaynakları sınırsızca sömürme ihtirasının çevrede olumsuz yaralar açtığını anlattı.

Tüm insanlık olarak suyu, toprağı, havayı, yeşili, ormanı bir emanet değil de mülk gibi gören anlayışın sebep olduğu zararın bedelinin ödendiği değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şayet bu konuda erken tedbir almazsak önümüze çıkacak faturanın daha da kabaracağı anlaşılıyor. Türkiye olarak bu anlayışla iklim değişikliğiyle mücadele çabalarına aktif destek veriyor, tüm süreçlerde öncü rol üstleniyoruz. Birleşmiş Milletler nezdinde bir marka haline gelen 'Sıfır Atık' projemizle özellikle toprağın ve suyun en büyük düşmanı olan plastik atıklar sorununa kalıcı çözüm yolları bulmaya çalışıyoruz. İnşallah, 2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyon hedefine ulaşıncaya kadar bu çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz."

dsiacilis12.12.2023-1.jpeg

"BİZ YAYGIN KANAATİN AKSİNE SU ZENGİNİ BİR ÜLKE DEĞİLİZ"

Su güvencesinin aynı zamanda gıda güvencesi anlamına geldiğini vurgulayan Erdoğan, tarım ve gıdanın suya en fazla ihtiyaç duyulan alanlar olduğunu belirtti.

Suyu en çok kullanan, suyun vazgeçilmez olduğu iki sektör olduğunu anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Ülkemizin gıda güvenliğini garanti altına almanın yolu, su kaynaklarımızı etkin, verimli ve tasarruflu bir şekilde kullanmaktan geçiyor. Bu bizim için tercihten öte zorunluluktur. Çünkü biz, yaygın kanaatin aksine su zengini bir ülke değiliz. Türkiye, kişi başına düşen yıllık 1,3 metreküp kullanılabilir su miktarıyla, su stresi çeken ülkeler grubundadır.

Zaten sınırlı olan su kaynaklarımızı Irak ve Suriye gibi komşularımızla da paylaşmak mecburiyetinde kalıyoruz. Suyumuzu komşularımızla paylaşırken, adaleti ve hakkaniyeti gözetmenin gayretindeyiz. Ülkemizin bu konuda ne kadar dengeli, ne kadar sorumlu ve ne kadar fedakar davrandığı herkes tarafından çok iyi biliniyor."

Türkiye'nin yıl içinde aldığı yağış miktarına ilişkin bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yıllık ortalama 574 milimetre yağış miktarıyla dünya ortalamasının altında yağış almamıza rağmen, bu konuda gereken hassasiyeti sergiliyoruz. Burada şu gerçeğin altını tekrar çizmek istiyorum. Türkiye'nin boşa harcanacak bir damla dahi suyu yoktur. Hele hele su kaynaklarımızı kirletmek, ihanete eş değer bir gaflet halidir." diye konuştu.

"Nerede olursa olsun suyumuzu tükenme sınırına gelmeden korumalı, verimli kullanmalı ve kaynaklarımızı doğru yönetmeliyiz. İstifademize sunulmuş su kaynaklarında bizimle birlikte gelecek nesillerin de hakkının olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. İşte, evde, bahçede, tarlada ve günlük hayatımızda alacağımız çok basit tedbirlerle su israfının önüne kolayca geçebiliriz" diye konuşan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Suyumuzun, yani geleceğimizin parmaklarımızın arasından akıp gitmesine hiçbir vatandaşımızın izin vermeyeceğine inanıyorum. Buradan 85 milyonun her ferdini 'Bir damla da sen ol' parolasıyla yürüttüğümüz su verimliliği seferberliğimize destek olmaya çağırıyoruz. Yaz, kış demeden hayatının her safhasında suyu tasarruflu kullanan, suyun kıymetini bilen tüm vatandaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum."

"SADECE SU ALANINDA AÇTIĞIMIZ TESİS SAYISI 10 BİN 86'YI GEÇTİ"

Erdoğan, Hz. Mevlana'nın bundan 7,5 asır önce söylediği "Akıl, sonradan ah çekmek için değil, düşünüp tedbir almak içindir" sözlerini anımsatarak, "Geleceği görüp tedbir almak, akıllı, vizyoner, basiret ve feraset sahibi insanların alameti farikasıdır. Bunun için atalarımız, 'Sen işini kış tut, bahar çıkarsa bahtına' demişlerdir." ifadelerini kullandı.

Kendilerinin de bu tavsiyeleri rehber edinerek 21 yılda her alanda olduğu gibi tarım ve sulama alanında da tarihi nitelikte adımlar attıklarını belirten Erdoğan, suyu verimli kullanan, doğru yöneten ve milleti suyla en iyi şekilde buluşturan politikalara, yatırımlara ağırlık verdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özetin özeti mahiyetinde bazı rakamları paylaşmak istiyorum. Sadece su alanında açtığımız tesis sayısı 10 bin 86'yı geçti. Güncel rakamla bir trilyon 260 milyar liralık yatırım gerçekleştirdik. Cumhuriyet tarihinde yapılanın 2 katından fazla depolama tesisi yaptık. Toplam bin 240 tesisimizde 50 milyar metreküp suyumuzu depoladık. Böylece depolanan su miktarını 183 milyar metreküpe çıkardık. Yaklaşık 23 milyon dekar alanı sulamaya açarak, sulanan tarım alanını 71 milyon dekara ulaştırdık. Ayrıca, bin 733 adet sulama tesisini tamamlayarak bereketli Anadolu topraklarını modern sulama sistemlerine kavuşturduk. Sulamaya açılan alanlardan yılda 173 milyar lira zirai gelir artışı sağladık. En önemli başlıklardan biri olan arazi toplulaştırmasında 342 adet projeyle 68 milyon dekar arazide toplulaştırma çalışması gerçekleştirdik."

Yerli ve temiz enerji kaynağı olan hidroelektrik projeleriyle 625 hidroelektrik santralini hizmete aldıklarını belirten Erdoğan, böylelikle 45 milyar kilovatsaatlik üretim kapasitesini, yaklaşık 112 milyar kilovatsaate çıkardıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirlerin içme suyu sıkıntısı yaşamaması için 81 İl İçme Suyu Eylem Planı hazırladıklarını kaydederek, planla illerin 2040, 2050 ve hatta 2071 yıllarına kadarki içme suyu ihtiyaçlarını projelendirdiklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 81 ilin tamamının memba kalitesinde suya ulaşması için son 21 yılda 316 adet içme suyu ve 24 adet atık su tesisini hizmete sunduklarını, bu tesisler sayesinde vatandaşlara yıllık 3,1 milyar metreküp içme ve kullanma suyu temin ettiklerini anlattı.

"NE İSRAF EDECEĞİZ NE HEBA EDECEĞİZ"

En değerli kaynak olan yer altı sularının korunması amacıyla 127 yer altı depolamasını ve suni besleme tesisini tamamladıklarını, hizmete verdikleri 5 bin 679 yeni taşkın koruma tesisiyle insanların can ve mal emniyetini sağlama aldıklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Daha bunun gibi nice eseri, yatırımı, projeyi, tesisi ülkemize kazandırarak su kaynaklarımızı en verimli şekilde değerlendirmeye çalıştık. Olağanüstü gayretlerimiz neticesinde, 'Su akar, Türk bakar' sözü tarihe karışmış, bunun yerini 'Su akar, Türk yapar' sözü almıştır. Önümüzdeki dönemde su kaynaklarımız başta olmak üzere Rabbimizin ülkemize bahşettiği imkanlardan en doğru, en hakkaniyetli, en verimli şekilde istifade etmeyi sürdüreceğiz. Ne israf edeceğiz ne heba edeceğiz ne de zenginliklerimizin elimizden kayıp gitmesine seyirci kalacağız.

Herkes bilmelidir ki, başka ülkelere hak olan Türkiye'ye lüks değildir. Yer altı ve yer üstü zenginliklerimizi elbette sorumlu bir anlayışla ama mutlaka ekonomiye kazandırmamız gerekiyor. Bunun için madenimiz varsa ortaya çıkaracağız, petrolümüz, doğal gazımız varsa keşfedeceğiz, su kaynaklarımız varsa bunları farklı alanlarda değerlendireceğiz. Rüzgar ve güneş enerjisinden azami derecede istifade edeceğiz. Türkiye Yüzyılı'nın inşası mücadelemizde ne gerekiyorsa onu yapacak, tam bağımsız Türkiye hayalimize gölge düşürmeyeceğiz."

dsiacilis11.12.2023-3.jpg

BAKAN YUMAKLI: “SUYUN AKIŞINA YÖN VEREN PROJELERİN ANA GÜCÜ DSİ"

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada son 21 yılda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde, bitkiselden hayvansal üretime, sağlıklı gıda arzından suyun yönetimine, orman varlığını artırmadan doğal alanları korumaya kadar birçok alanda önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi.

Bu çalışmalar sonucu bugün 85 milyon nüfusun, 50 milyondan fazla turistin ve diğer misafirlerin gıda ihtiyacını sorunsuz karşıladıklarını vurgulayan Yumaklı, 30 milyar dolarlık tarımsal ihracat yaparak ekonomiye de önemli katkı sağladıklarını belirtti.

Bakan Yumaklı, tarımsal üretim planlaması, sözleşmeli üretim ve tarım sayımı gibi devrim niteliğindeki düzenlemeleri hayata geçirdiklerini hatırlatarak, bu dönemde suyun akışına yön veren projelerin ana gücünün ise DSİ Genel Müdürlüğü olduğuna işaret etti.

DSİ'nin tamamladığı projelerle bugün 85 milyon vatandaşın içme ve kullanma suyu ihtiyacını sorunsuz karşıladıklarını vurgulayan Yumaklı, "Hidroelektrik santrallerimizle elektriğimizin beşte birini sudan elde ediyoruz. Taşkın koruma tesisleriyle milletimizin can ve mal güvenliğini sağlıyoruz. Sulama yatırımlarımızla çiftçilerimiz aynı araziden yılda tek ürün yerine iki, hatta üç ürün alıyor. Bugün tarımsal hasılada Avrupa'da birinci, dünyada ilk 10 ülke arasındaysak bunda sulama yatırımlarının büyük katkısı var." diye konuştu.

Dsiacilis11.12.2023-4.jpeg

"TAŞKIN KANUNU ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR"

Yumaklı, bugün de barajlardan göletlere, sulama ve arazi toplulaştırma projelerinden taşkın koruma tesislerine kadar 66 ilde 369 tesisin daha açılışını gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Suyla ilgili yasal düzenlemelere son dönemde hız verdiklerine dikkati çeken Yumaklı, "Tarım Kanunu'nu suyu merkeze alacak şekilde yeniden düzenledik. Su yönetimini güçlendirecek 'Su Kanunu' ile taşkınlara direnci yükseltecek 'Taşkın Kanunu' çalışmalarımız devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

Yumaklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ulusal Su Kurulu teşekkül etme kararının bu süreçte kendilerine ayrı bir motivasyon kaynağı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Önümüzdeki dönemde suyun tasarruflu kullanımı büyük önem taşıyor. Bunun için saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi öncülüğünde, 'Su Verimliliği Seferberliği'ni başlattık. Zatıalilerine bir kez daha minnetlerimizi sunuyorum. Biz, millete hizmet nasıl yapılır, sizden öğrendik. Son 21 yılda 'Su vatandır' dediniz ve 81 ilimizin içme ve kullanma suyu sorununu çözdünüz."

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı bağlantı ile Mersin Pamukluk Barajı, Antalya Kapıçay Barajı ve Kocaeli İhsaniye Barajı'nın açılışını yaptı. Daha sonra Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile eski tarım ve orman bakanlarıyla kurdele keserek toplu açılışı gerçekleştirdi.