Son olarak yeni single’ı 'Bir Kış Sabahı'nın da yer aldığı, 'Rock and Roll' adlı toplama albümüyle müzik sevenlerin karşısına geçerek dikkatleri üzerine çeken Türk rock müziğinin güçlü sesi Teoman, dikkat çeken bir itirafta bulundu.

Onyedi, Gönülçelen, İstanbul'da Sonbahar, Kupa Kızı Ve Sinek Valesi, Renkli Rüyalar Oteli, Uykusuz Her Gece, Paramparça, N'apim Tabiatim Böyle, Sardunyalar arasında gibi şarkılarla geniş dinleyici kitlesine ulaşan başarılı sanatçı Teoman, son olarak geçtiğimiz hafta Kadıköy'deki konserine katılan hayranlarına Jerome David Salinger'in efsanevi romanı "Çavdar Tarlasında Çocuklar" adlı romanını fırlatarak dikkatleri üzerine çekmişti.

1997'de Teoman, 1998'de O, 2000'de Onyedi, 2003'de Teoman, 2004'de En Güzel Hikayem, 2006 'da Renkli Rüyalar Oteli, 2009'da Aşk ve Gurur, 2015'te Eski Bir Rüya Uğruna...2021 de Gecenin Sonuna Yolculuk albümlerini yayınlayarak geniş hayran kitlesine ulaşan ünlü sanatçı yıllar sonra tarihi bir itirafta bulundu.

te-2.jpg

"SADE, BASİT VE MÜTEVAZI BİR GELECEK HAYALİM VAR"

Gazete Pencere'den Burak Soyer'in sorularını yanıtlayan başarılı sanatçı, Sade, basit ve mütevazı bir gelecek hayal ettiğini belirterek "Benim içimde tamamen kendi kabuğuma çekilmek geçiyor sık sık. Gelecekte şu anki yaşamımı da sürmek istemiyorum. Bir toplumsal figür veya rock yıldızı olarak yaşamak istemiyorum. Başka bir iş yapmayı da bilmiyorum ben, spor yaparım, kitap okurum diye düşünüyorum yaşlılığımda. Biraz zor olacak, hiçbir işe yaramayan bir adam gibi hissedeceğim kendimi muhtemelen. Ama hayatımı yollarda, turnelerde de geçirmek istemiyorum. Fiziksel olarak çok yorucu bir yaşam tarzı o. Sade, basit ve mütevazı bir gelecek hayalim var." dedi.

te-3.jpg

"GENÇLİĞİMDE SEYİRCİYİ UMURSAMAZDIM"

Hayranlarını şoke eden bir itirafta bulunan 54 yaşındaki başarılı sanatçı, gençlik yıllarında seyirciyi umursamadığını vurgulayarak şunları söyledi:

Ben kendime şöyle dedim birkaç sene evvel: “Eğer sahneye özen göstermezsen, hayatın daha da manasız olacak.” O yüzden alkolü sınırladım ve elimden geldiğince özenli ve coşkulu yapmaya karar verdim sahnemi. İnsan özenince, yaptığı işten daha çok zevk alıyor, seyirciye karşı da mahcup olmuyorsunuz. Bir sürü insan türlü fedakârlıklarla konserinize geliyorlar. Onların bu fedakârlıkları karşılığında ben de onlara, özenli, güzel şeyler sunmaya karar verdim. Gençliğimde pek umurumda değildi seyirci, artık umurumda. Onlara şükran besliyorum ve özellikle genç dinleyicilerime karşı bir şefkat hissediyorum eskiden hissetmediğim. Sorduğunuz diğer soruya gelirsek, sahne gerçekten de benim oyun alanım. Orada bir rock yıldızı oluyorum. Bir rol, evet, ama aynı zamanda da benim sahne gerçeğim. Gün içerisinde rock yıldızı olarak yaşamıyorum çünkü. Yaptığım iş çok önemli bir iş değil, seyirciyle beraber bir parti yapıyoruz ve iki saatlik bir hayali yaşıyoruz. Eğer işimi iyi yaptığımı hissedersem otele veya evime mutlu dönüyorum oradan. Gün içinde sık sık hissettiğim “hiç bir işe yaramazım” gibi hisleri hissetmiyorum sahne sayesinde.