Kızıltepe'de bir çiftçinin 125 dönüm arazisinden sadece 4 ton arpa elde etmesi, bölgedeki tarım krizini bir kez daha gözler önüne serdi.

 

Bu yıl yağışların yetersiz kalmasıyla birlikte toprağın verimi de ciddi oranda düştü. Normal şartlarda 125 dönümlük bir tarladan 20 tona yakın ürün beklenirken, yalnızca 4 ton arpa hasat edildi. Elde edilen mahsulün satışıyla 48 bin TL gelir elde edildi ancak bu miktar, bugünün ekonomik şartlarında 2 Cumhuriyet altınına dahi karşılık gelmiyor.

 

“Bizi Toprakla Barıştıran Yağmurdu, O da Gelmedi”

 

Durumdan mağdur olan çiftçilerden biri, "Tarlaya emek verdik, gübre attık, mazota servet döktük. Ama toprağın karşılığı bu yıl bu kadar oldu. Artık ekip biçmeye korkar hale geldik" diyerek yaşadıkları zorlukları anlattı.

 

Çiftçiler, son yıllarda giderek etkisini artıran iklim değişikliği, düzensiz yağışlar ve artan girdi maliyetleriyle baş edemez duruma geldi. Elektrik, gübre ve sulama masraflarının yanında pazarda ürünün gerçek değerini bulamaması, tarımı sürdürülemez hale getiriyor.

 

Destek Çağrısı: “Çiftçi Ayakta Kalmazsa, Ülke Aç Kalır”

 

Tarımın sadece çiftçinin değil, ülkenin geleceği olduğunu vurgulayan üreticiler, acilen bölgeye yönelik destek programlarının oluşturulmasını istiyor.

 

Çiftçiler, Tarım ve Orman Bakanlığı'na seslenerek şu taleplerde bulunuyor:

 

Kuraklık mağduru çiftçilere özel destek paketleri hazırlanmalı

 

Sulama projeleri hızla hayata geçirilmeli

 

Elektrik ve gübre gibi temel girdilerde sübvansiyon artırılmalı

 

Ürün taban fiyatları çiftçinin emeğini karşılayacak şekilde düzenlenmeli

 

 

Çiftçi Giderse Kim Ekecek?

Kızıltepe Ovası gibi verimli bölgelerde bile artık toprağın yüzü gülmüyorsa, bu sadece bir bölgenin değil, tüm Türkiye'nin sorunu haline gelir.

Kuraklık artık sadece doğa olayı değil, bir geçim derdi. Ve bu dert büyümeden çözüm şart.