İklim değişikliğinden kaynaklı tüm dünya ile birlikte ülkemizi de etkisi altına alan kurakta tablo gün geçtikçe ağırlaşıyor. Türkiye'de Ocak ayında olmamıza rağmen yağmur ve karların yağmaması baraj seviyesini aşağıya çekerken, maden ocakları ve termik santrallerinin de fosil yakıt tüketimini artırması Türkiye'deki iklim krizini daha da derinleştiriyor.

"Türkiye'nin tahıl ambarı" olarak bilinen İç Anadolu Bölgesi'nin önemli tarım merkezlerinden Konya Ovası'nda ise beklenen yağışlar düşmediği için kuraklık tehlikesi yaşanıyor.

6226853.jpg

İki milyon 200 bin hektarlık ekim alanına sahip Konya'da, yılda yaklaşık 2,5 milyon ton üretilen buğdayda iklim krizinden nasibini aldı.

6226849.jpg

'HAVZA YÜZDE 100 KURAK ALANA DOĞRU GİDİYOR'

Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, kuraklık nedeniyle ekilen ürünlerin zarar görmeye başladığını söyledi.

Kavuneker, söz konusu zararın yağışsız geçen her gün daha da artacağını belirterek, "Konya Havzası'nda, durum gün geçtikçe kötüye gidiyor. Hala yağmur veya kar yok. Eskiden bu zamanlarda, kapıdan dışarıya çıkamıyorduk. Ekim ve kasım aylarının sonuna doğru çok hafif yağışlar oldu. O yağışlardan dolayı tohum çimlendi, ama toprağın altında kaldı ve bozulmaya yön tuttu. Şu anda sahada 3'te 2 hasar var. Kurak alanlarda yüzde 50, yüzde 70 arasında sıkıntı var. Yağışsız ortam devam edecek olursa; bu oran yüzde 100 kurak alana doğru gidiyor" dedi.

6226858.jpg

'UZUN BİR PERİYOTTA YAĞIŞ GÖRÜLMÜYOR'

Su kullanımının önemine de dikkat çeken Kavuneker şöyle devam etti:

"Çiftçi acilen yağış bekliyor, ama maalesef uzun bir periyotta da görülmüyor. Suyun önemi daha da arttı. O yüzden dış havzalardan buralara su aktarımı yapılması gerekiyor. Suyu, çiftçisinden esnafına, sanayicisine, ev kadınına kadar çok tasarruflu kullanmamız lazım. Dünyada su ile gıdaya ulaşamazsak; hayat diye bir şey kalmaz. Ne teknolojinin ne de başka bir şeyin önemi var. İnsan yaşamı için önemli olan; hava, su ve gıda. Onun için hep birlikte suyumuza sahip çıkmamız gerekiyor."