Sevgili okurlar bu hafta ki köşemde hayatımdan bir kesiti sizlerle paylaşacağım…

 

4 yıllık lise eğitimim bitmiş ve Üniversite sınavları için hazırlanıyordum, o zamanlarda akşam haberleri saatlerinin gelmesini kesinlikle istemezdim. Gelmesini istemememdeki neden ailemin dışarda olan olaylardan etkilenip beni üniversiteye göndermek istemeyeceğini düşünüyordum.

 

Gün geldi ve çattı, sınavlar açıklandı. “Kader Topal Gaziantep Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümüne yerleştiniz” diye yazılıyordu. Bir yandan içimde yerleşmenin heyecanı ve sevinci varken öte yandan da ailemin bu duruma nasıl bakacağı korkusu vardı.

 

Biran önce akşam olup tüm aile fertlerine kazandığımı söylemek için sabırsızlanıyordum. Herkes toplandı ve her zamanki gibi akşam haberleri açıldı. Tam da kıyametin koptuğu saniyeler diyebilirim…

 

Televizyonda Ege Üniversitesi öğrencisi Zülal Tütüncü’nün “GENÇ KIZ VAHŞİCE KATLEDİLDİ” haberinin geçmesiyle tüm aile fertlerim bana siper almış gibi “Bak işte kızlar bir yere gidemiyor, kızlar kendilerini koruyamadığı için bu caniler onları öldürüp ortalıkta kol geziyorlar. Tek başına yaşayan çoğu genç bunların yüzünden hayatından oluyor.” demesi ile sözcükler tamamen boğazıma düğümlendi.

 

Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibiydi, bir yandan ailem çok haklıydı ama öte yanda da hep hayalini kurduğum okuma fırsatına bir adım daha yaklaşmıştım.

 

Vazgeçmedim ilk defa ailemin dediklerine kulak tıkayıp okuluma gittim. O kadar korkuyorum ki, sırada erkek arkadaşlarımın yanına oturup onlarla sohbet edemiyorum. Sokakta yürürken kalabalık grupların arasına giriyordum. Tenha sokaklardan asla geçemiyordum.

 

Gel gelelim bunu neden sizinle paylaştım; Çocuklarınıza cesaret verin, onları ürkütmeden ayaklarının üzerinde nasıl duracaklarını, cani insanlardan nasıl korunacaklarını anlatın. Benim ailem gibi kolay olanı seçmeyin ve çocuklarınızın bu yüzden eğitimine ayak bağı olmayın…

 

Her gün o kadar öldürülen kadın haberini izliyorduk ki ailemin bu durumu kabullenmemesi belki de bundandı. Fakat ailemin tek hatası vardı kadınlar sadece üniversiteye giderken ya da ailesinden ayrılıp çalışmaya başlarken öldürülmüyordu. Kadınlar, kendini bilmez caniler tarafından her yerde öldürülüyordu ve bazen katiller kanından olabiliyordu.

 

Buna en yakın tarihte olan Urfa'da inşaat mühendisi Bahar Hezer, olayını örnek verebilirim. Bahar Hezer yolda yürürken erkek kardeşi Yekta Hezer tarafından sokak ortasında katlediliyor. Aslında hep suçluyu dışarda da aramamak gerek…

 

Belki onun da ailesi benim ailem gibi dışardaki canilerden korumaya çalışırken içerdeki caniyi unutmuştu.