Resûlullah şöyle buyurdu: “Ey Ebu Zer! Gemiyi yenile, çünkü deniz derindir. Azığını tam al, çünkü yolculuk uzundur. Yükünü hafif tut, çünkü yokuş çok sarptır. Amelini halis kıl, muhakkak ki hesaba çeken Allah her şeyi hakkıyla görendir.” (Deylemî-el-Firdevs)

  • Ebu Zer kimdir? Bugün benim, bugün sensin, bu hadisi okuyan her Müslümandır.
  • Gemi nedir? İmandır. Gemiyi yenileyecek ve güçlendirecek şey tevhittir. Gemiyi delen ve yıpratan şey şirktir. Şirkin panzehri ise tevhittir.
  • Tevhit; hayatı sadece Allah için ve onun istediği şekilde yaşamaktır.
  • Deniz; şeytanın her yönden tuzaklarla kuşattığı, her an denendiğimiz dünya hayatıdır. 
  • Azık; ibadetler ve takvadır.
  • Takva; sorumlu olduğumuzu unutmamaktır.
  • Yük; günahlardır. Günah yükü çok olan ilerleyemez.
  • Kurtuluş İhlas’tadır. İhlas azı çok eder, uzakları yakın eder. 

​​​​​​​​​​​​​​Lokman (as) oğluna şöyle dedi: “Ey oğul! Dünya derin bir denize benzer. O denizde boğulan insanlar çoktur. Bu denizde gemin Allah’a karşı takva, yükün Aziz ve Celil olan Allah’a iman, rotan ise Allah’a tevekkül olsun. İşte bu suretle kurtuluşa erebilirsin. Başka türlü kurtulma şansın yoktur.