İsrâiloğullarının kralı Tâlut, ordusuyla giderken askerlerine “Allah, sizi bir nehirle imtihan edecek kim ondan içerse benden değildir ‘eliyle bir avuç alan müstesna’ ondan içmeyen bendendir” dedi.  

Askerlerin çoğu nefislerine uydular ve nehrin suyundan kana kana içtiler sonrada “Bugün düşman ordusunun kralı Calut ve askerlerine karşı savaşacak gücümüz yok” dediler. (Bakara 249)

Dünya hayatı adeta önümüze çıkan bir nehir gibidir. Eliyle bir avuç alan müstesna kim dünya nimetlerinden kana kana istifade etmeye çalışırsa savaşacak ve mücadele edecek gücü kalmaz.

Bugün İslam âlemi olarak sayımız 2 milyara ulaştığı halde selin üstündeki çer çöp gibi oluşumuzun temel sebeplerinden biri dünya ile ilişkimizi doğru ayarlayamayışımızdır.

Dünyanın sevgisi gönlümüzde yer ettikçe hakkı görme ve duyma konusunda gözümüze ve kulağımıza adeta perde çekiliyor.

Dünya nimetlerinden olması gerekenden fazla edinince; yani bir avuçtan fazla içince tâkâtimiz kesiliyor, direnme gücümüz azalıyor, üstümüze bir ağırlık çöküyor, cesaretimiz kayboluyor.

Önce ibadetlerden lezzet alamıyoruz sonra günahlara daha çok düşmeye başlıyoruz, imanımız zorla ve itekleyerek gidiyor, her geçen gün daha da pasifleşiyoruz. Hâlbuki Rabbimiz “bütün iyi ve güzel şeyleri dünyada tüketmememiz” konusunda bizi uyarmıştı. (Ahkaf 20)

Hz. Peygamber “Ben sizin için fakirlikten değil, dünya nimetlerinin bollaşmasından ve sizden öncekileri helak eden dünyalık biriktirme yarışının sizi de helak etmesinden korkuyorum” (R.Salihin 458) buyurmuştu.

Dünyadan nasibimizi unutmayacağız ama dünyevileşme tehlikesine de dikkat edeceğiz. Çünkü direncimizi kıran, mücadele azmimizi tüketen ve bizi gaflete sürükleyen şey dünyevileşmedir.   

Allah Resulü dünyevileşme tehlikesine karşı “Bu dünya malı göz alıcı ve tatlıdır. Kim bu mala tamah etmeden gönül zenginliği ile sahip olursa kendisi için malı bereketlenir. Ama kim de hırs ve tamah dolu bir kalple bu malı isterse, tıpkı yiyip de doymayan kimse gibi onun için malın bereketi kaçar. (Buhari) buyurarak bizi uyarmıştır.

Yine Allah Resulü “Dünya sevgisi her çeşit hatalı davranışın başıdır. Bir şeye olan aşırı ve ölçüsüz sevgin seni kör ve sağır yapar.(Beyhakî) “Bütün hataların kaynağı dünya sevgisidir. Bütün fitnelerin sebebi zekât ve öşrü vermemektir” (İbn Hacer) buyurmuştur.

Dünyevileşme hastalığının ilk belirtisi mübahlarda haddi aşmak, helalleri sınırsız hale getirmektir. Yeme, içme, uyku, gezme, tatil konuları başta olmak üzere helalleri dozuna dikkat ederek kullanmalıyız. 

Haram ve şüpheli lokmadan uzak durmalıyız.

Dünyevileşmiş, gözü paradan başka bir şey görmeyen insanlara dikkat etmeliyiz. Kanaatkâr olup tok gözlü yaşamalıyız.

Unutmamalıyız ki gönlü aç olanın fakirliği telâfi edilemez bir açlıktır.

Elde ettiğiyle yetinmemek insanı sınırsız bir hırsa, sonu gelmez bir tatminsizliğe sürükler.