Dünya Müslüman Alimler Birliği, Filistin’deki zulüm karşısında Müslüman ülkeleri askeri, siyasi ve ekonomik cihada davet etti. Ama maalesef cihad çağrısı karşılıksız kaldı, kimse üzerine almadı çünkü fetvaların muhatabı yok...

Peki herkes tarafından kabul gören Alimler birliği, cihad çağrısını kime söyledi?

Bana mı? Sana mı?

Araplara mı? Türklere mi? 

STK’lara mı? Cemaat ve tarikatlara mı? Yoksa sözde Müslüman devletlere mi?

Dünya genelindeki Müslümanları cihada kim nasıl hazırlayacak ve nasıl götürecek?

Alimler birliği önümüzde mi duracak arkamızda mı?

Yoksa bulundukları konumun verdiği psikolojik baskının bir sonucu olarak sorumluluğu üzerlerinden atmak için mi bu cihad çağrısını yaptılar?

Eğer kendilerini rahatlatmak için ortaya attılarsa ümmet daha fazla ye’se düşmeyecek mi?

Bu fetvaların bir muhatabı olmalı, içi doldurulmuş, ön hazırlığı yapılmış olmalı… Görev dağılımı yapılmalı, sorumluluk alacaklara sorumluluk yüklenmeli...

Vatandaşın ayrı, emeklinin ayrı, STK, Cemaat ve Tarikatların ayrı vazifeleri olmalı...

Üreticiye ayrı, tüketiciye ayrı vazifeler yüklenmeli...

Halk boykot etmeli, Devlet boykot ürünlerinin satışına yasak getirmeli...

Zulme duygusal değil örgütlü, istişareli ve geniş çaplı düşünülerek her alanda olağanüstü hal ilan ederek DUR denmeli...