Tutarsızlık gerek eşyada gerekse de insan davranışlarında olumsuz sonuçlar meydana getiren bir unsurdur. Bir arabanın mekanik sistemi arasındaki tutarsızlık-dengesizlik o arabanın çalışabilirliğini etkiler. İnsan davranışlarında da birbiriyle uyumlu olmayan fiiller türediğinde meydana gelen tutarsızlık-uyumsuzluk-dengesizlik hemen göze çarpar. Yumuşak huylu yardımsever birisinin kaba, katı kalpli cimri birine dönüşmesi ardından tekrar değişmesi; kararlılık göstermemesi, dikiş tutturamaması, sağı solu belli olmayan bir karakter sergilemesi elbette yadırganacak bir durumdur. Mesela cumhuriyetin ilk yıllarında din, tarih ve kültürün değiştirilmesi adına gerçekleştirilen inkılaplar, bunların kendisine dayatıldığı insanlarda tutarsızlıklar meydana getirdi.

Medeni Kanun İsviçre’den, Ticaret Kanunu Almanya’dan, Ceza Kanunu İtalya’dan, İdare Hukuku Fransa’dan… Anlayacağınız domuzun, maymunun ciğeri, böbreği insana nakledilmeye çalışıldı. Tabi uymadı ve bu uyumsuzluk hala devam ediyor. Müslümanların inancına ve kültürüne uyum sağlayacak fenni ve teknik gelişmeler hariç her şey ithal edildi. Hıristiyanların kumarı bile alındı. Başına da MİLLİ kelimesi yerleştirildi. PİYANGO İtalyanca (bianco lotarya) bir kelime olup birçok kişiden toplanan paranın içlerinden bazılarına büyük ikramiyeler olarak ödendiği bir KUMAR türüdür.

Milli kelimesi de yerine göre tutarsızlığa sebebiyet veren sonuçlar doğurabilmektedir. Biz farklı renkleri, dilleri, ırkları bünyesinde barındıran İslam ümmetiyiz. Belli bir kalıba-sınırlara hapsedilen bir ulusalcılığın-milliyetçiliğin dinimizde yeri yoktur. Neyse konumuza geçelim. Önem atfedilen pek çok değerin başında söylenilen Milli kelimesi kumarın başında da söylenilince niçin Milliyetçilerin zoruna gitmedi? Milli irade, Milli tarih, Milli kimlik, Milli şuur, Milli müdafaa, Milli eğitim, Milli marş, Milli güvenlik, Milli takım, Milli ekonomi, Milli birlik, Misak-ı Milli… gibi pek çok değer ve kavramla beraber söylenen Milli kelimesinin kumarla beraber söylenmesi toplumda herhangi bir sıkıntıya yol açmadı.

İnancıyla, kültürüyle, tarihiyle tutarsız olan bir toplumda bu tür dengesiz-tutarsız davranışlar çokça görülür. Şu toplumda Müslüman olduğunu söyleyenlerin büyük bir kısmı içki içmez, adam öldürmez, zina etmez; çünkü bunların haram-günah olduğuna inanırlar. Bu konuda haklıdırlar; ancak aynı insanların yine büyük bir kısmı her sene yılbaşına yakın zamanda MİLLİ KUMAR oynaması neyle izah edilecek! İçkiyi, zinayı, adam öldürmeyi yasaklayan-haram kılan bir İLAH var da kumarı serbest-helal kılan başka bir İLAH mı var? Allah’ın haram kıldığı yasakların bazısından kaçınmak, işine gelen diğerlerini de sanki helalmiş gibi uygulamak bu dinin neresinde var?

Milli kumarı (piyango) oynayanlara soruyoruz; neden içki içmiyorsunuz, neden adam öldürmüyorsunuz, neden zina etmiyorsunuz, neden hırsızlık yapmıyorsunuz? Bütün bunlar haram olduğu için mi? Peki, kumar da haram değil miydi? İşte alın, bakın o iman ettiğinizi söylediğiniz; ama çok azınızın anlayarak okuduğu Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! İçki, KUMAR, dikili taşlar (putlar) ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz.” (Maide Suresi, 90. Ayet) Gördünüz mü, bazısından şiddetle kaçındığınız bazısını da yapmakta hiç tereddüt etmediğiniz haramlar aynı ayette zikredilmiş ve hepsinin “şeytan işi birer PİSLİK” olduğu belirtilmiştir.

Şeytan bu, boş durur mu? Siz Milli Kumarı (piyango) oynarken içinizde az da olsa meydana gelecek olan huzursuzluğu gidermek için kulağınıza-kalbinize: “Bir şey olmaz, hem sana BÜYÜK İKRAMİYE çıkarsa cami, çeşme, köprü, aşevi yaparsın, fakirlere yardım edersin.” diye fısıldar. Zaten Milli Kumar BİLETİNİ almış kişi daha baştan bu hareketiyle paranın helal yoldan mı haram yoldan mı kazanıldığını umursamayarak bu işe girişmiştir. Ey Milli Piyango biletini alanlar, siz bırakın cami, çeşme, köprü yaptırmayı; bileti daha baştan almanız bile ayeti kerimede ifade edilen pisliğe bulaştığınız anlamına gelir.

Haram bir fiille helal bir ameli mi gerçekleştireceksiniz? Şehrin kanalizasyon kanallarına atlamışsınız ve buna rağmen; “ben buradan misk kokuları, reyhan ve gül kokulu esanslar çıkaracağım.” diyorsunuz. Allah için söyleyin, siz hangi dinin mensubusunuz? Neye göre hüküm veriyorsunuz? Bu tutarsız-dengesiz din anlayışınızla nereye varacaksınız? Böyle bir toplumda huzur ve güven nasıl meydana gelsin? Hayatın ölçüsü-dayanağı Kur’an ve Sünnet değilse o zaman heva ve heves o toplumda-insanda ölçü olmuştur. Böyle bir insanda-toplumda da hayr yoktur.

Sonra da Mescid-i Aksa işgal altında, Suriye, Irak yakılıp yıkıldı diye ağıtlar yakarsınız. Siz önce kendi nefsinizi haramların işgalinden kurtarın ki Kudüs, Suriye, Arakan, Irak ve diğer mazlum coğrafyalar zulümden ve işgalden kurtarılsın.

Tiwetter: suskunsahra

İnstagram: suskunsahra

Facebook: suskunsahra