Hazreti Muhammed (asm) "Mü'minlerin îman bakımından en güzeli ahlaken güzel olanıdır." Buyurmuş. Yaşadığımız bu dar-ı dünyada güzel ahlakın yanında çirkin ve alçak tabir edilen huylar da vardır. Mesela bunlardan biri de “gıybettir.”
Cenab-ı Allah, (cc) Kur’ân’ı Kerim’de  “Ey iman edenler! Sakın sakın, birbirinizin gıybetini yapmayın” 1,buyurmuş. Gıybet, öyle bir şey ki, toplumun düzeni ve huzurunu kaçırır. Birlik ve beraberliği bozar, insanlar arasına kin ve nefrete sebebiyet verir.
Beddiüzzaman hazretleri, “Gıybet, aklen ve kalben ve insaniyeten ve vicdanen ve fıtraten ve milliyetten mezmumdur."2, diye ayıplamıştır.  Gıybet, akıl terazisinde tartıp mihenge vurulursa çok değersiz olduğu görülecektir.  Dolayısıyla aklın kabul etmediği bir şeyi; sevginin ve hoş görünün mahalli olan kalpte kabul etmez. 
Gıybet öyle bir şeydir ki, sadece bireyler arasını zedelemekle kalmıyor, toplumsal ilişkilere kadar sirayet ediyor. Bunun için Bediüzzaman hazretleri, “milliyet ve fıtrat” açısında da çirkin ve zararlı olduğunu ifade ile;  önce kişileri birbirinden koparır, sonra toplumu birbirine düşürür tespitine yer verir.
 “Gıybet, ehl-i adavet ve hased ve inadın en çok istimal ettikleri alçak bir silah…."3, olduğunu vurgular. 
Adavet, haset ve inat taraftarları olanlar daima gıybet silahını kullanırlar. Hatta gıybet etmekten hoşlanırlar. Bunun için gıybet aklen, kalben, insaniyetten fıtraten ve milliyetten ayıplanmış ve çirkin olarak görülmüş. Gıybet belâsına müptelâ olan insanlar tövbe etmedikleri müddetçe duâları bile kabul olmaz. Vesselam …
9.3..2024
Rüstem Garzanlı
Dipnotlar: 1- Hucurat, 49, 12. 2-3 Mektubat, 22. Mektup, Hatime s. 276