Kur'ân'ı Kerim'de Allah 'cc', "Yalnız Allah'a kulluk et ve şükür edenlerden ol" 1,Keza, "Şükür ederseniz elbette daha çok veririm." 2, gibi ayetlerle bizi şükre dâvet ediyor.

Şükür nimetin arkasındaki eli görüp nimeti verene karşı teşekkür etmektir. İnsan önce nimeti vereni görüyor, yani doğruluyor sonra teşekkür ediyor. Şükürsüzlük ise, hem nimetin arkasındaki eli görmezlikten gelmek ki, bu bir yönü ile inkâr etmek mânasına gelir, hem de nimeti verene karşı nankörlüktür.

Sevdiğimiz bir dostumuz bizi ziyafete çağırsa ve türlü türlü ikramlarla bizi memnun etse; biz de o yemekleri iştahla yiyip içsek, ziyafetten sonra ona teşekkür etmeden kalkıp gitsek, ona karşı büyük bir saygısızlık ve nankörlük etmiş oluruz.

Oysa insan kendisine iyilik yapan birine ömür boyu minnet duyar.Yüce Allah bizi taş yapmadı, hayvan olarak yaratmadı, iman ve İslamiyet ile şereflendirdi, kâinatın özü, mevcudatın başı, mahlûkatın ziyneti yaptı, en harika nimetlere mazhar etti. Bu nimetleri bize veren, Cenab-ı Allah'a ne kadar şükür etsek gene de azdır.

Peki şükrün ölçüsü nedir,diye akla bir soru gelebilir? Bunu asrın müellifi Bediüzzaman hazretlerinden dinleyelim: "Şükrün mikyası kanaattır ve iktisattır ve rızadır ve memnuniyettir. Şükürsüzlüğün mizanı hırstır ve israftır,hürmetsizliktir, haram-helâl demeyip rast geleni yemektir. Evet,hırs, şükürsüzlük olduğu gibi, hem sebeb-ı mahrumiyettir, hem vasıta-i zillettir." 3, şeklinde nazara vermiştir.

Günümüzde öylesine israf haddi aşmış ki, artık meşru dairede ki kazanc ihtiyaçları karşılayamayacak duruma gelmiştir. Bireylerde olduğu gibi devletler nezdinde de israf hat safhaya çıkmıştır.

Bunun için zulmü mübah gören ABD, İngiltere, Fıransa gibi devletler sözde "insan haklarını savunma" adına islâm devletlerini işgâl ederek manen ve madetten sömürüyorlar.

"Zulm eden zalimdir." Ey zalimler! "İnsan hakları savunma" adına insanlara zulm etmeyin, o kirli ellinizi mazlûm halkın boğazından çekiniz. Dün Afganistan, İrak, Libya, Suriye. Bugün Filistin, yarın başka islâm devletlerine yaptığınız ve yapacağınız alçak saldırılardan ve Gazze'yi haritadan silip istasyonuzu yapma hayalinden vaz geçiniz. Öldürdükleriniz çocuk, kadın, yaşlı, hasta ve yaralılardır.Biliniz ki, insanlık sizi kınıyor, naletliyor.

Sonuç olarak bugün dünya üzerinde yapılan haksızlıkların altında iktisatsızlık ve şükürsüzlük geliyor. ABD, yarın aç kalacağım diye bugün haksız yere insanları öldürüyorsa bu da şükürsüzlüğün bir neticesidir.Vessellâm.

19.10.2023

Rüstem Garzanlı

Dip Notlar:1-Zümer sures,66. 2- İbrahim Suresi 7. 3-Mektubat,5.Mesele, s.612.