Bir yıl daha geçti ömrümüzden peki neler kaldı aklınız da hangi yaptıklarınız veya yapamadıklarınız. Ne kadar öfkelendiniz, kızdınız, güldünüz ya da şöyle keyifle gözlerinizi yumup, "işte huzur bu" dediğiniz anlar yaşadınız.

Kaç keyifli muhabbet yaşayıp, yaşadığınız keyifli muhabbeti düşünüp tekrar keyif aldınız. Keyifli kaç sofra paylaşabildiniz ya da program yapmadan kaç misafir alabildiniz evinize yüreğinize

Bu yıl hayatınızdan kaç kişi gelip geçti. Her gün konuştuk ama ne vakit merakla dinledik, ya da merakla anlatacaklarımızı dinleyecek dostlar bulduk. Kaç kez sarıldın sevdiklerine, özledin mi kimseyi, ya da tüm yüreğinle birine sevdiğini söyledin mi? Kime çok kızdın veya sen kimi kızdırdın, Kim hayatında olduğu için mutlu oldun, ya da kimi çok mutlu ettin. Kimler senin varlığınla mutlu oldu.

Kendinle en son ne zaman baş başa kaldın. Ne vakit dinledin kendini, neler hissettiğini, nelere mutlu olduğunu, nelere kızdığını, neleri sevdiğini? Hangi gelgitlerin seni tutarsız yaptığını fark ettin.

Koskocaman 1 yılın sonuna doğru geldik, yani anlayacağınız ömür çizgimiz bir yıl daha kısaldı.

Peki, 1 yılda kendimize ne kattık, topluma nasıl bir fayda sağladık, böyle soruları kendimize sorduğumuzda farklı cevaplar alabiliriz, farklı derken kendimizi avutacak cevaplar işte.

2022 yılı bana göre çok dolu geçti, her şeyiyle doluydu, iyisiyle de kötüsüyle, doluydu.

Yeni iş yerinde çalışmaya başladım, yeni çalışma arkadaşları, yeni dostlar, yeni kazanımlar, yeni izlenimler edindim.

Gazetecilik mesleği açısında da değerli büyüklerimden kendime bir şeyler katmaya çalıştım, her ne kadar kabına sığmayan, boyun eğmeyen, başkalarının ne dediğine kulak asmayan bir yapımda olsa, işime geleni bana yarayanı aldım, gerisine haklısınız dedim geçtim.

Bu sektörün içindeki insanları yavaş yavaş tanımaya başladım, kimin kendisini ne kadara pazarlayabileceğini kimin, kimin arkasında atıp tutuğunu, kimlerin kimlere nasıl davrandığını, kimin kimi kaça sattığını 1 yıl içerisinde öğrendim.

Her meslekte olduğu gibi gazetecilikte de kıskançlık ve hasetlik damarları patlamış art niyetli insanların olduğunu gördüm. Nasıl sinsi sinsi düşmanlık tasladıklarını fark ettim. En büyük kazancın ne diye soracak olursanız Semiramis’i tanıdım. Varlığıyla, sevgisiyle, heyecanıyla, hayata bakış açısıyla hayatıma yön veren kadın.

Meslekte kazandığım büyük tecrübelerden büyük dostlardan daha büyük bu kadın, varlığıyla bilgisiyle bilmediğim birçok konuda bana adeta Rönesans’ın kapılarını açtı. Aldığım eğitim ve terbiye tüm kadınların değerli olduğu yönünde olsa da hayatıma aldığım bu insanın yeri konumu apayrı.

Gerçekten bir erkeği güçlü, savaşçı, mücadeleci yapan değerli bir kadındır. Kadınlara toplum olarak her ne kadar değer verme konusunda geride kalmışsak bu tapunun yavaş yavaş yıkılacağı kanısındayım. Çünkü gerçekten kadın hayatın olmazsa olmazdır. Hayatın gayesi bana göre ilk önce sağlık sonra değerli bir kadının hayatında olmasıdır. Benim âcizane fikrim bu yöndedir.

Yeni yılda herkese sağlık, huzur, başarı dilemeden önce değerli bir ruh eşine denk gelmesini diliyorum.