Neyzen Tevfik diyor ki; Geldikleri gibi gitmediler. Kimi itini bıraktı, kimi bitini. Kimi de piçini bıraktı. Yoksa bu kadar şerefsizin bizden olması mümkün değil.

Bazen aynen büyük usta gibi düşünüyorum. Toplumumuzu çepeçevre saran bu kokuşmuşluğun sebebi nedir?

Biz ne ara bu kadar bozuk bir toplum oluverdik?

Geçen gün İsveç'te bir grup Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın maketini astılar. Olaya ilişkin Türkiye olarak tepkimizi gösterdik ama başta muhalefet olmak üzere birçok kesimden ses çıkmamasını hiç doğru bulmadım.

Ülke içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı destekleyen de var eleştiren de. Seven de var sevmeyen de. Olması gereken de bu ama söz konusu kendi ülkemizin başı olduğunda, her kesimin İsveç'teki provokasyona gereken tepkiyi vermesi gerekirdi.

Ayarını tutturamıyoruz. Ya abartılı bir şekilde savunuyoruz ya hakikâtin dışına çıkacak kadar eleştiriyoruz. Ortamız yok. Toplumların ortak huyları olduğuna inanıyorum. Yoksa bu kadar büyük bir kitlenin ortak benzerlikler göstermesini başka neyle izah edebiliriz, değil mi?

Sanırım bu keskin uçlarda yaşamak trendi, birbirimizi anlamamak modası seçime kadar devam edecek. Ama unutulmaması gereken bir şey varsa günün sonunda yüz yüze bakacak olmamız. Bende en öncelikli düsturumuz insana saygı olmalı. Yaşayıp göreceğiz.