Kâb-ı Kavseyn makamı

RÜSTEM GARZANLI

02-03-2024 10:45

                              

Kadir-i mutlak olan Allah, (cc) “Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haramdan alıp, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla görendir.”1, buyurmuş.

Cennetten getirilen bir binekle Hazreti Muhammed’i, (asm) Mescid-i Haramdan, Mescid-i Aksa’ya, oradan da yedinci kat tabir edilen Sidretü’l Müntehaya çıkarılmış.

Sidre’den sonraki safhayı Efendimiz (asm) şöyle buyurmuş: ‘’Sidre’den sonra öyle bir yere yükseldim ki, kaza ve kaderi yazan kalemlerin çıkardıkları sesleri duydum. Arşın altına geldiğimde, Arşın üstüne baktım; ne zaman var, ne mekân, ne de cihet. Rabbimin şu lâhuti sesini işittim; ‘Yaklaş ey Muhammet!” Ben de Kab-ı Kavseyn miktarı yaklaştım.”

“Kab-ı kavseyn”, miraç mucizesinin en son ve en ileri safhasında, Peygamber Efendimiz (asm.)’in rüyete mazhar olduğu, manevi makamın ismidir. Kavs, yay demektir. Kâb, yayın iki uç kısmıdır. Yayı ikiye ayıran kabzaya da Kavseyn denir. Yani iki yay ile ifade edilmektedir. Bu ifade mecazîdir. Bediüzzaman hazretleri, Kâb- kavseyn için, “imkân ve vücub ortasında Kab-ı kavseyn ile işaret olunan makam,”2, demiştir.

Buna göre, teşbihteki yaylardan birisi imkân, diğeri ise vücub olmaktadır. İmkân bütün mahlûkat âlemini; vücub ise, zat, şuunat, sıfat, ef’al ve esmanın tümünü ifade eder.

Mahlûkatın varlığı “mümkin, yani olup olmaması eşittir. Bütün mahlûkat bu gruba girer. Allah’ın varlığı ise vaciptir, yani varlığı zatındandır ve olmaması muhaldir. İşte miraç hadisesinde, Vacibü’l-Vücut olan Allah, mümkinat âleminin Sultanı’nı (asm.) rüyetine ve sohbetine müşerref kılmıştır.

“Arş’a ve Kab-ı Kavseyne kadar gitmek, aynı hak, nefs-i hakikat ve mahz-ı hikmettir.” 3, Bazı şeyler vardır ki akıl idrakte zorlanabilir. Risale-i Nur’dan geçen  şu cümle ile konuyu bağlayalım: ” İdrak-i meali bu akla gerekmez, zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez.”4, Vesselâm

Rüsten Garzanlı

2.3.2024

Dipnotlar:

1-İsrâ, 17/1

2- Sözler, 31.Söz. İkinci esas.566

3- Sözler, 31.Söz 3.Esas. s.578

4- Sözler, 28.Söz. s.502

DİĞER YAZILARI Zevale mahkûm olan bir şey İlâh olamaz 01-01-1970 03:00 Ramazan bayramınızı tebrik ederiz 01-01-1970 03:00 Muhabbete muhabbet edelim 01-01-1970 03:00 Gıybet neden çirkindir? 01-01-1970 03:00 Şark’ın Âlimleri Bediüzzaman’ı anlatıyorlar! 01-01-1970 03:00 Gıybet neden çirkindir? 01-01-1970 03:00 Duâ rahmet kapılarını açar 01-01-1970 03:00 Meşveret edin 01-01-1970 03:00 Haset, fena insanların silâhıdır... 01-01-1970 03:00 Nefis ve Şeytanın şerrinden kurtulma çaresi 01-01-1970 03:00 Şeyh Said isyanın ardından, Sason İsyanı başlatıldı 01-01-1970 03:00 Hüsn-ü zann ile Sû-i zann 01-01-1970 03:00 Diyarbakır, “Şeyh Said Bulvarı” 01-01-1970 03:00 “Bâzen Zaaf Zâlim olur” 01-01-1970 03:00 Cenab-ı Allah, bizi şükre dâvet ediyor 01-01-1970 03:00 İsrail zulmüne dur diyecek yok mu? 01-01-1970 03:00 MEVLİD-İ NEBÎYENİZİ TEBRİK EDERİZ 01-01-1970 03:00 Besmele'nin fazilet ve ehemmiyeti 01-01-1970 03:00 Muş, Tanköy’de birbirini seven iki gencin acı sonu 01-01-1970 03:00 Hazreti Eyyûb (a.s.)’mın kıssasından günümüze mesaj (9) 01-01-1970 03:00 Hazreti Eyyub (a.s.)’ın kıssasından günümüze mesajlar (8) 01-01-1970 03:00 Hazreti Eyyûb (a.s.’dan günümüze mesaj (7) 01-01-1970 03:00 Hazreti Eyyub (as)’ın kıssasından günümüze mesajlar (6) 01-01-1970 03:00 Hazreti Eyyup (as)’ın kıssasından günümüze mesajlar (5) 01-01-1970 03:00 Hazreti Eyyup (as)’ın kıssasından günümüze mesajlar (4) 01-01-1970 03:00 Hazreti Eyyûb (a.s.)’mın kıssasından günümüze mesajlar (3) 01-01-1970 03:00 Hazreti Eyyup (a.s.)’mın kıssasından günümüze mesajlar (2) 01-01-1970 03:00 Hazreti Eyyup (a.s)’mın kıssasından günümüze mesajlar (1) 01-01-1970 03:00 Hazreti Yunus (as)’ın kıssasından günümüze mesajlar (3) 01-01-1970 03:00 Hazreti Yunus (a.s.)’mın kıssasından günümüze mesajlar (2) 01-01-1970 03:00 Hazreti Yunus (a.s.)’ın kıssasından günümüze mesajlar (1) 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman neden siyasetten uzaklaşmıştır? 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman Said Nursi’nin Siyasete Bakışı 01-01-1970 03:00 Ramazan Bayramınızı Tebrik ederiz. 01-01-1970 03:00 Leyle-i Berat’ın önemi 01-01-1970 03:00 Ölümden sonra kabir hayatı 01-01-1970 03:00 Şuhûr - u Selâsenizi tebrik ve tes'id ederiz 01-01-1970 03:00 Kâinatta tesanüd hükmeder 01-01-1970 03:00 Çiçekler hâl dili ile tesbih ederler 01-01-1970 03:00 Nasihatlerin tesir yolu iknadır 01-01-1970 03:00 İktisat, manevî bir şükürdür 01-01-1970 03:00 Allah’a iman 01-01-1970 03:00 İçimiz hüzünlü bir sonbahar 01-01-1970 03:00 Kâinatın idaresinde suhûlet var….. 01-01-1970 03:00 Küll kimin mahlûku ise, cüz’ de O’nun mahlûkudur 01-01-1970 03:00 Bütün varlıklar Allah’ı tesbih ederler 01-01-1970 03:00 Kendini gösteren birlik mührü 01-01-1970 03:00 Tevhid mührü 01-01-1970 03:00 Zevale mahkûm olan bir şey İlâh olamaz 01-01-1970 03:00 “Önce iman, sonra namaz" 01-01-1970 03:00 Annem yanımıza gelse…. 01-01-1970 03:00