Kendini gösteren birlik mührü

RÜSTEM GARZANLI

09-10-2022 14:46

Risale-i Nur külliyatından, Sözler eserinin Yirmi İkinci Söz’ün Birinci Makamının Beşinci Bürhan’ında her bir sanatın, her bir nakşın Allah’ın ilannamesi ve hatemi olduğu; ulûhiyetin ve rububiyetin varlıklar üzerinde tasarrufu olduğu, tefekkür ile insanı vahdete yakınlaştırdığı cihete vurgu yapılmıştır.

Risale-i Nur’un insanlığa sunduğu nurânî meslek dört esas üzerine bina edilmiştir. Bu esaslar acz, fakr, şefkat ve tefekkürdür. Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, “Ben namaz tesbihatının ahirinde otuz üç defa kelime-i tevhidi zikrederken birden kalbime geldi ki: ‘Hadis-i Şerif’te “Bazen bir saat tefekkür, bir sene ibadet hükmüne geçer.’ Risalet’ün-Nur’da o saat var, çalış o saati bul’ ihtar edildi.”1 diye Risale-i Nur’ların tefekkür deryasına işaret etmiştir.

Beşinci Bürhan’da geçen, “Bütün sarayın nakışları var, bütün şehrin tanzimat kanunları var, bütün memleketin teşkilat programları var.”2 ifadesinde saray, şehir ve memleket şeklinde üç benzetme yapılmıştır. Mesela; her taşta bütün sarayın nakışları bulunması gibi, kâinat sarayının inşasına esas olan ilâhî isimler de aynen her bir varlıkta tecelli etmektedir.

Cenab-ı Allah’ın “Musavvir” ismi kâinatın tamamına bir suret vermesini ifade eder. Ondaki her bir sisteme, o sistemlerdeki her bir yıldıza, her bir gezegene birer suret verilmiş. Her canlıdaki farklı suret, bütün sarayı şekillendiren “Musavvir” isminden bir nakış gibidir.

Bütün ilâhî isimler ve fiiller de bu mânâda mütalâa edilebilir. Esmanın nakışlarında kendini gösteren bu birlik mührü, kâinatın idare kanunları için de geçerlidir. Gezegenleri güneşe, elektronları çekirdeğe bağlama kanunu gibi.

Malum olduğu üzere; Allah kâinat kitabında yazmış olduğu her bir eserini taklidi imkânsız bir şekilde yaratmış ki, herkes her bir varlık üstünde ulûhiyetin ve rububiyetin alâmetlerini rahatlıkla okusun ve Allah’ın varlığını ve birliğini bilsin.

Buna da bir örnek vermek gerekirse, güneş bütün parlak ve şeffaf şeyler üstünde tecelli eder, onun ışığı ve ısısı her şeye yansır. Bu da o ışığın ve ısının bir güneşten geldiğinin delilidir. Şayet o parlak şeyler üstünde tezahür eden ışığın güneşten geldiğini kabul etmezsek, o zaman o şeylerin içinde hakiki ve bizzat küçük bir güneşçiğin olduğunu kabul etmemiz gerekir. Bu da bir güneşe bedel, milyonlarca güneşi kabul etmemiz manasına gelir ki, bu da bir hezeyan ve tam bir ahmaklıktır.

Güneş’in yedi rengi, ısısı ve ışığı aynalarda veya şeffaf şeylerde nasıl tecelli ediyorsa, Cenab-ı Hakk’ın da isimleri ve sıfatları mahlûkatta tecelli ediyor.

Dipnotlar:

1- Kastamonu Lâhikası, s.255

2- Sözler, 22. Söz, 5. Bürhan

 

 

 

 

DİĞER YAZILARI Zevale mahkûm olan bir şey İlâh olamaz 01-01-1970 03:00 Ramazan bayramınızı tebrik ederiz 01-01-1970 03:00 Muhabbete muhabbet edelim 01-01-1970 03:00 Gıybet neden çirkindir? 01-01-1970 03:00 Şark’ın Âlimleri Bediüzzaman’ı anlatıyorlar! 01-01-1970 03:00 Gıybet neden çirkindir? 01-01-1970 03:00 Kâb-ı Kavseyn makamı 01-01-1970 03:00 Duâ rahmet kapılarını açar 01-01-1970 03:00 Meşveret edin 01-01-1970 03:00 Haset, fena insanların silâhıdır... 01-01-1970 03:00 Nefis ve Şeytanın şerrinden kurtulma çaresi 01-01-1970 03:00 Şeyh Said isyanın ardından, Sason İsyanı başlatıldı 01-01-1970 03:00 Hüsn-ü zann ile Sû-i zann 01-01-1970 03:00 Diyarbakır, “Şeyh Said Bulvarı” 01-01-1970 03:00 “Bâzen Zaaf Zâlim olur” 01-01-1970 03:00 Cenab-ı Allah, bizi şükre dâvet ediyor 01-01-1970 03:00 İsrail zulmüne dur diyecek yok mu? 01-01-1970 03:00 MEVLİD-İ NEBÎYENİZİ TEBRİK EDERİZ 01-01-1970 03:00 Besmele'nin fazilet ve ehemmiyeti 01-01-1970 03:00 Muş, Tanköy’de birbirini seven iki gencin acı sonu 01-01-1970 03:00 Hazreti Eyyûb (a.s.)’mın kıssasından günümüze mesaj (9) 01-01-1970 03:00 Hazreti Eyyub (a.s.)’ın kıssasından günümüze mesajlar (8) 01-01-1970 03:00 Hazreti Eyyûb (a.s.’dan günümüze mesaj (7) 01-01-1970 03:00 Hazreti Eyyub (as)’ın kıssasından günümüze mesajlar (6) 01-01-1970 03:00 Hazreti Eyyup (as)’ın kıssasından günümüze mesajlar (5) 01-01-1970 03:00 Hazreti Eyyup (as)’ın kıssasından günümüze mesajlar (4) 01-01-1970 03:00 Hazreti Eyyûb (a.s.)’mın kıssasından günümüze mesajlar (3) 01-01-1970 03:00 Hazreti Eyyup (a.s.)’mın kıssasından günümüze mesajlar (2) 01-01-1970 03:00 Hazreti Eyyup (a.s)’mın kıssasından günümüze mesajlar (1) 01-01-1970 03:00 Hazreti Yunus (as)’ın kıssasından günümüze mesajlar (3) 01-01-1970 03:00 Hazreti Yunus (a.s.)’mın kıssasından günümüze mesajlar (2) 01-01-1970 03:00 Hazreti Yunus (a.s.)’ın kıssasından günümüze mesajlar (1) 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman neden siyasetten uzaklaşmıştır? 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman Said Nursi’nin Siyasete Bakışı 01-01-1970 03:00 Ramazan Bayramınızı Tebrik ederiz. 01-01-1970 03:00 Leyle-i Berat’ın önemi 01-01-1970 03:00 Ölümden sonra kabir hayatı 01-01-1970 03:00 Şuhûr - u Selâsenizi tebrik ve tes'id ederiz 01-01-1970 03:00 Kâinatta tesanüd hükmeder 01-01-1970 03:00 Çiçekler hâl dili ile tesbih ederler 01-01-1970 03:00 Nasihatlerin tesir yolu iknadır 01-01-1970 03:00 İktisat, manevî bir şükürdür 01-01-1970 03:00 Allah’a iman 01-01-1970 03:00 İçimiz hüzünlü bir sonbahar 01-01-1970 03:00 Kâinatın idaresinde suhûlet var….. 01-01-1970 03:00 Küll kimin mahlûku ise, cüz’ de O’nun mahlûkudur 01-01-1970 03:00 Bütün varlıklar Allah’ı tesbih ederler 01-01-1970 03:00 Tevhid mührü 01-01-1970 03:00 Zevale mahkûm olan bir şey İlâh olamaz 01-01-1970 03:00 “Önce iman, sonra namaz" 01-01-1970 03:00 Annem yanımıza gelse…. 01-01-1970 03:00